Ana içeriğe atla
Ana Sayfa
1

Özlem Kaya

İstanbul Galatasaray Meydanı’nda 404 haftadır, Diyarbakır Yaşam Hakkı Anıtı önünde 202 haftadır toplanıyor kayıp yakınları. Batman’da Gülistan Caddesi’nde toplanan kayıp yakınlarının eylemi ise neredeyse 200. haftasında. İstedikleri kayıplarını unutturmamak, fail-i belli kayıpların sorumlularının yargılanması ve adaletin yerini bulması. Cizre’de yaşayan kayıp yakınları ve fail-i “meçhul” cinayetlere kurban gidenlerin aileleri ise Cizre Lisesi’nin önünde tam 100 haftadır biraraya gelerek seslerini duyurmaya çalışıyor.

90’larda yoğunlaşan zorla kaybetme politikasının kendisini en çok hissettirdiği yerlerden biri Cizre. Fiziksel uzaklığından mıdır, biraz sahipsiz kalışından mıdır bilinmez oradaki kayıp yakınlarının seslerini duymak için ayrıca bir çaba gerekiyor. Özellikle son dönemde Temizöz ve Diğerleri davası ile dikkatleri üzerine çeken Cizre’deki Cumartesi Anneleri’nin hikayesini avukat Veysel Vesek’ten dinledik.

Cizre’de kayıp yakınları ilk olarak 2009 yılında hukuki süreçler vasıtasıyla biraraya geldiler. Temizöz ve Diğerleri davasının Diyarbakır’da açılmasının da etkisi büyük oldu. Cemal Temizöz ve Kamil Atağ başta olmak üzere yargılanan isimlerin çoğunun Cizre’deki fail-i meçhul ve kayıplardan sorumlu tutulanlar olması nedeniyle Cizre’deki aileler duruşmaları takip etmek ve davaya müdahil olmak için topluca Diyarbakır’a gelip gitmeye başladılar. Vesek’e göre Diyarbakır’da mahkeme önündeki oturmalar aslında ilk eylemlerdi. Tüm bu birlikte olma halleri ve tabii ki İstanbul ve Diyarbakır eylemlerindeki tecrübeler de yol gösterici oldu.

2011 yılı Ocak ayında Çağdaş Hukukçular Derneği üyeleri ve bazı hak savunucuları kayıp yakınlarıyla bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda Cumartesi Anneleri (Dayîkên Şemiyê) adı altında her Cumartesi Cizre’de oturma eylemi yapma kararı verildi. İlk oturma eylemi de 29 Ocak tarihinde Cizre Dörtyol’daki parkta yapıldı.

1

Eylem her ne kadar kayıp ve fail-i meçhul yakınlarının avukatları ve bazı hak savunucularının rehberliğinde başlamış olsa da Vesek’e göre kayıp yakınlarının bu eylemi sahiplenmesi ve her hafta gösterdikleri kararlılık ve aktif katılım bu eylemin devam edebilmesinin en önemli sebebi.

Cizre’deki eylemin en çok dikkat çeken tarafı ise katılanların neredeyse tamamının kadın olması ve kayıp yakınları dışında destek katılımının az olması. Vesek’e göre başlarda eyleme aktif destek veren erkek katılımcıların bugün KCK davaları kapsamında tutuklu yargılanıyor olması nedeniyle kadınlar ağırlıkta. Ve evet, maalesef bugüne kadar Şırnak’taki BDP meclis üyeleri, BDP yöneticileri, belediye başkanları, MEYADER, ÇHD Şırnak yöneticileri ve üyelerinin dışında çok az destek sunuldu. İlk kez, eylemin 99. haftasında, Şırnak Barosu yönetiminin ve üyelerinin destek vermesi kayıp yakınları arasında sevindirici ve moral verici bir etki yaptı. Veysel Vesek Cizre’deki oturma eylemine hukukçuların, diğer sivil toplum kuruluşlarının ve BDP yöneticilerinin daha fazla destek sunması gerektiğinin de altını çiziyor.

Özellikle geçen Cuma Temizöz ve Diğerleri davasında tutuklu yargılanan korucubaşı Kamil Atağ’ın serbest bırakılması davaya müdahil olan, olmak isteyen ve her şekilde bu dava aracılığıyla adalet bekleyişinde olan pek çok kişi için umut kırıcı oldu. Cizre’de toplanan Cumartesi Anneleri’nin sesine ses katmaya ise daha çok ihtiyaç olduğu kesin.