Ana içeriğe atla
Ana Sayfa

Hakikat Komisyonları, ağır insan hakları ihlallerinin gerçekleştiği savaş, soykırım ve diktatörlük dönemlerinden sonra demokrasiye geçiş süreçlerinde hayata geçirilen mekanizmalardan birisi. Temel hedefleri toplumun hakikatleri öğrenmesi, yapısal reformların hayata geçmesi, adaletin tesisi, mağduriyetlerin onarımı ve toplumsal mutabakatın sağlanması olan hakikat komisyonları şimdiye kadar dünyanın farklı yerlerinde belirli süreler için faaliyet yürüttü.

15-16 Ekim 2011 tarihlerinde hayata geçirdiğimiz “Hakikat Komisyonları: Dünya Deneyimleri ve Türkiye” toplantısıyla dünyanın farklı yerlerindeki hakikat komisyonu deneyimlerini paylaşmayı ve Türkiye’deki hakikat arayışı üzerine bir tartışma yürütmeyi hedefledik. ABD, Güney Afrika, Peru ve Sırbistan’dan gelen ve Türkiyeli uzmanların sunumlar gerçekleştirdiği toplantıya sivil toplum temsilcileri, milletvekilleri, aktivistler, akademisyenler, gazeteciler ve sanatçılar katıldı.

İlk gün

İlk gün yaklaşık 80 kişinin katıldığı toplantıya, Anadolu Kültür ve Hakikat, Adalet ve Hafıza Çalışmaları direktörü Meltem Aslan’nın şimdiye kadar yaptığımız çalışmalardan bahsetmesiyle başladık. Anadolu Kültür başkanı Osman Kavala’nın kısa konuşmasından sonra açılış konuşmalarına geçildi.

1

İsmail Beşikçi

İlk açılış konuşmasını Kürtler hakkında yaptığı çalışmalarıyla tanınan İsmail Beşikçi gerçekleştirdi. Beşikçi Kürtlerin yaşadıklarının Ortadoğu’nun en büyük hakikati olduğundan bahsettiği konuşmasında sadece Türkiye gibi bölge ülkelerinin değil Fransa ve İngiltere gibi ülkelerinde hakikatlerle yüzleşmek zorunda olduğuna dikkat çekti. 2005 yılında Şemdinli’de sahibinin PKK’ya yakın olduğu gerekçesiyle içlerinde bir askerin de bulunduğu bir grup tarafından bombalanmaya çalışmasının hakikati gösteren son örnek olduğundan bahsetti. Konuşmaya buradan ulaşabilirsiniz.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) kurucusu ve Açık Toplum Vakfı başkanı Aryeh Neier ise hakikat komisyonlarının tarihsel ve siyasal dayanaklarını değerlendirdiği bir konuşma yaptı. Neier, hakikatleri bilmenin (knowledge)ötesinde hakikatlerin tanınmasını (acknowledgement) sağlayan hakikat komisyonlarının toplumsal mutabakata sağladığı katkıları özetledi.

Açılış konuşmalarından sonra iki gün boyunca yapılacak dört oturumdan ilkine geçildi. İlk oturumda Güney Afrika Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nda (HUK) görev yapmış tarihçi Madeleine Fullard, HUK deneyimini eleştirel bir gözle ele alan bir sunum gerçekleştirdi. Fullard, HUK’un Apartheid rejiminin sistematik boyutunu yeterince deşifre etmediğini ve fiziksel şiddete odaklanarak toplumdaki ırkçılıkla tam anlamıyla ilgilenmediğini vurguladı. Ardından İHD eski başkanı Hüsnü Öndül Türkiye’nin 30 yıllık insan hakları bilançosunu sunan bir sunuş gerçekleştirdi. Son on yıldaki görece iyileşmeye dikkat çeken Öndül, bunun istatistiklere de yansıdığından bahsetti. Öndül’ün konuşmasını buradan indirebilirsiniz.

İkinci oturum ise Peru Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nda (CVR) uzman olarak çalışmış ve binlerce sayfalık komisyon raporunun kamuoyuna yönelik versiyonu yazmış Felix Reategui Carillo’nun sunuşuyla başladı. CVR’nin doğduğu koşulları ve CVR deneyimini anlatan Reategui hayata geçen onarım programlarından da bahsetti. Susurluk Meclis Araştırma Komisyonu’nun üyeliğini yapmış Fikri Sağlar ise Susurluk kazasından sonra mecliste kurulan araştırma komisyonun faaliyetlerinden çarpıcı örnekler verdi. Siyaset kurumunun mevcut durumunun hakikat ve adalete erişim konusunda yarattığı handikapları vurgulayan Sağlar’ın konuşmasından sonra Göç-Der eski başkanı Şefika Gürbüz konuştu. Gürbüz konuşmasında devlet tarafından zorla yerinden göç ettirilen insanlara yönelik çıkarılan 5233 no’lu yasa hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Gürbüz, yasanın AİHM’in aldığı kararlardan sonra bir çözüm olarak çıkarıldığını ama temel mantığının mağdurların beklentilerine çok uzak olduğunu belirtti.

İkinci gün

Yaklaşık 60 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ikinci günün ilk oturumunda Sırbistan’dan Nataša Kandić eski Yugoslavya’daki sivil toplum örgütlerinin başladığı bölgesel bir hakikat komisyonu girişimi olan RECOM’dan bahsetti. On sivil toplum örgütünün girişimi olan RECOM için halen çalışmalar devam ediyor. Diyarbakır’dan gelen Tahir Elçi ise geçmişle yüzleşme sürecinde en önemli unsurlardan biri olan yargılamalar hakkında konuştu. Ergenekon davasının arkasındaki siyasi desteğin, OHAL dönemi suçlarıyla ilgili davalarda yeterince gösterilmediğinden bahseden Elçi halen devam eden “Temizöz ve diğerleri” ve “JİTEM” davalarına da değindi.

1

Eren Keskin, Nükhet Sirman ve Vasuki Nesiah

İkinci oturumda ise hakikatlerin ifşası toplumsal cinsiyet perspektifinden irdelendi. New York Üniversitesi’nden Vasuki Nesiah yaptığı sunumda hakikat komisyonlarının ve diğer mekanizmaların cinsel temelli suçlara 2000’li yıllara kadar değinmediğini gösterdi. 2000’li yıllarda kurulan üçüncü kuşak hakikat komisyonlarında ise toplumsal cinsiyetin kısmen de olsa gözetildiğini bu sunumda belirtildi. Avukat ve insan hakları savunucusu Eren Keskin ise devletin işlediği cinsel temelli suçların bir dökümünü çarpıcı örneklerle yaptı. Keskin, şimdiye kadar baktığı davaların hiçbirinde bir asker veya polisin hüküm giymediğini gelen bir soru üzerine belirtti.

Sivil toplum girişimi

Toplantının kapanış oturumunda ise Türkiye’de bir hakikat komisyonu için çalışmalar yürüten içinde Hakikat, Adalet, Hafıza’nın da olduğu sivil toplum girişimi hazırladığı bir metni tartışmaya sundu. Bu metinde Türkiye’de bir hakikat komisyonunun neden kurulması gerektiği özetleniyor. Toplantı katılımcıları genel olarak toplantının önemli bir adım olduğundan ve bundan sonra da sivil toplumun bu konularda çalışması gerektiğinden bahsetti. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilci gönderdiği toplantıya TBMM’den katılım gerçekleşti. Mecliste grubu bulunan tüm partileri davet ettiğimiz toplantıya CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Şafak Pavey ve BDP milletvekili Nazmi Gür katıldılar.

Basın yansımaları

Toplantımızla ilgili basında çeşitli haberler ve köşe yazıları yer aldı. Toplantımız üzerine yazılmış bazı köşe yazılarını aşağıda bulabilirsiniz.
Leyla İpekçi – ‘Hakikat, adalet, hafıza’ hepimize lazım (Zaman, 18 Ekim 2011)
Yüksel Genç – Hakikatlere ihtiyacımız var (Özgür Gündem, 18 Ekim 2011)
Sezin Öney – Onur ve Adalet (1) (Taraf, 20 Ekim 2010)
Sezin Öney – Onur ve Adalet (2) (Taraf, 21 Ekim 2010)t

Toplantı belgeleri

Toplantıyla ilgili belgelere aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.
Toplantı raporu
Konuşmacıların özgeçmişleri

Toplantıda yapılan sunumlardan bazılarına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.
İsmail Beşikçi – Hakikat, Adalet, Hafıza
Hüsnü Öndül – Türkiye: Son 30 Yılda İnsan Hakları ve Kayıplar
Madeleine Fullard – Truth and Reconciliation Commission in South Africa
Nataša Kandić – RECOM
Vasuki Nesiah – Truth Commissions: Systematic Injustices