Hafıza Merkezi 15-16 Ocak 2015 tarihlerinde Türkiye’ye komşu bölge ülkelerden sivil toplum temsilcilerinin katıldığı Hakikat ve Karşılaşmalar: Diyalog Mekânlarının Dinamiği // Truth Telling and Encounters: Dynamics in Sites of Dialogue isimli iki günlük kapalı bir atölye çalışması düzenledi. Atölye, Hafıza Merkezi’nin “Tarihsel Diyalog ve Geçmişle Yüzleşme için Bölgesel Ağ // Regional Network for Historical Dialogue and Dealing with the Past – RNHDP” isimli projesi kapsamında düzenledi.
Projenin ve bu projenin ilk faaliyeti olan atölyenin temel hedefi tarihsel diyalog, barış ve uzlaşma alanlarında faaliyet gösteren bölge sivil toplum kuruluşları arasında iletişim, haberdarlık ve işbirliği ilişkilerini arttırmak ve bir ağ kurgusuoluşturmaya çalışmak. Bu doğrultudaki çalışmalarımız 2012’den bugüne Columbia Üniversitesi’nin İnsan Hakları Çalışmaları Enstitüsü ile yürüttüğümüz ortaklık çerçevesinde devam etmekte. Proje fikrinin ilk tohumları ise Kıbrıs, Ermenistan, Lübnan, Hırvatistn, Filistin, İsrail ve Türkiye’den 14 STK temsilcisinin bir araya geldiği 24-26 Ekim 2013 tarihli iki günlük bir atölye toplantısında atılmıştı.
Hafıza Merkezi bu çerçevede Açık Toplum Vakfı ve Robert Bosch Stiftung’un desteğiyle “Tarihsel Diyalog ve Geçmişle Yüzleşme için Bölgesel Ağ” projesinin faaliyetlerini Ağustos 2014 tarihinden itibaren yürütmektedir. Projenin ilk etkinliği olan “Hakikat ve Karşılaşmalar: Diyalog Mekânlarının Dinamiği” atölyesi böyle bir bağlamda gerçekleşti.
Gün 1 | Panel 1: Açılış konuşması Murat Çelikkan (Hafiza Merkezi, Türkiye), Prof. Elazar Barkan (Columbia Üniversitesi, ABD) ve Rana Zincir Celal (Columbia Global Centers Turkey), Birinci Panel: Hakikati Anlatmak / Hakikat İnşası: Assist. Prof. Berber Bevernage (Ghent Üniversitesi, Belçika). Armine Sadıkyan (Helsinki Citizen’s Assembly-Vanadzo, Ermenistan) “Kayıplar Üzerine” ve Lynn Maalouf (Act for the Disappeared, Lübnan) “Lübnan’da Kayıplar”, Debby Farber (Zochrot, İsrail) “Zochrot’un 1948-1960 Arası Güneyde Yaşananlarla İlgili İsrail Toplumunun Sorumluluğu Üzerine Hakikat Komisyonu”
Atölyenin birinci gününün ilk oturumu hakikat anlatma ve hakikati oluşturma üzerineydi. Oturumun ilk sunumunu Helsinki Yurttaşlar Derneği Ermenistan ofisinden Armine Sadikyan gerçekleştirdi. Helsinki Yurttaşlar Derneği olarak Ermenistan’da kayıpların hukuki olarak tanınması ve devletin kayıplar ve yakınları için gerekli süreçleri işletebilmesi adına kayıplar yasa tasarısı üzerine sürdürdükleri kampanyayı anlattı. İkinci sunumu Lübnanlı örgüt Act for the Disappeared’ten Lynn Maalouf gerçekletirdi. Maalouf Lübnan’daki iç savaş sonrasında kayıp yakınlarının sivil toplumla birlikte verdiği mücadeleyi ve hakikati bilme hakkının bu mücadelede nasıl yer bulduğunu anlattı. Maalouf sunuşu boyunca, Sadikyan’ın Ermenistan’a dair anlattıklarıyla Lübnan deneyimi arasındaki benzerliklere de işaret etti. Üçüncü sunum ise İsrailli örgüt Zochrot’tan Debby Farber tarafından yapıldı. Farber, İsrail’in kurulması ve Filistinlilerin topraklarını terk etmesine sebep olan Nakba üzerine Aralık 2014’te gerçekleştirdikleri gayri-resmi hakikat komisyonu deneyimini anlattı. Düzenledikleri hakikat komisyonunun hem bir geçiş ve uzlaşma döneminde olmamasının, hem de resmi olmamasının ortaya koyduğu soruları ve zorlukları tartıştı.
Gün 1 | Panel 2: Yeni Medya Mecraları, Moderatör Prof. İrem İnceoğlu (Kadir Has Üniversitesi, Türkiye), Eitan Bronstein (İnsan Hakları Aktivisti, İsrail) “Bir Cep Telefonu Yeni Bir Konuşma Yaratabilir mi? Aktivizm ve Arşivleme Biçimi Olarak Kısa Video Kullanımı”, ve Daphne Lappa (Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği, Kıbrıs). “20. Yüzyılda Lefkoşe: Paylaşılan ve Tartışmalı Bir Şehrin Hikayesi”
Birinci günün ikinci oturumu dijital teknolojilerin tarihsel diyalog ve geçmişle yüzleşme süreçlerinde nasıl kullanıldığı üzerineydi. İsrailli insan hakları aktivisti ve Zochrot’un kurucularından Eitan Bronstein, cep telefonu ile çekilecek videoların nasıl bir hafızalaştırma işlevi görebileceğini kendi çektiği videolar üzerinden anlattı. Cep telefonuyla video üretiminin hem pratik ve ucuz olması hem de konuşan kişinin karşısında kendisini rahat hissetmesi sebebiyle hafızalaştırma çalışmaları için çok pratik bir araç olduğunu vurguladı. İsrail’deki Filistin hafızasını araştırdığı videoları gösterdi. Bronstein’dan sonra, Kıbrıslı Association for Historical Dialogue and Research adlı örgütten Daphne Lappa, Lefkoşe’nin 20. yüzyıl tarihini çokkültürlü bir açıdan ve farklı perspektiflerden anlatmak için oluşturdukları internet sitesi projesini anlattı. Hakim, milliyetçi ve hamasi anlatılar karşısında internetin sunduğu çoklu anlatı ve interaktif yöntemlerin farklı tarihsel anlatıların oluşturulması için önemini vurguladı. Birinci gün, bütün sunumların Columbia Global Centers’dan Rana Zincir Celal’in moderatörlüğünde tartışıldığı son oturumla tamamlandı.
Gün 2 | Panel 1: Moderatör Prof. Elazar Barkan (Columbia Üniversitesi, ABD) , Edgar Khachatryan (Peace Dialogue, Ermenistan) “Görelim… Seçelim… Değiştirelim”, Övgü Gökçe (Diyarbakır Sanat Merkezi (DSM) / Anadolu Kültür, Türkiye).“Doğu ve Batı Karşılaşmaları: Gençlerin Şehir ve Hafıza Anlatıları”.
Atölyenin ikinci gününün teması en geniş anlamıyla ‘Karşılaşmalar’dı. İlk oturumda Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan’dan aktivistlerin oluşturduğu Imagine adlı ağdan Sona Dilanyan, Azerbaycan ve Ermenistan arasında gerçekleşen diyalog toplantılarından ve bunların tıkandığı noktalardan bahsetti. Tarafların benzerlikleri üzerinden bir diyalog geliştirmektense, farklılıkları çatışmayı körüklemeyecek şekilde dile getirebilmenin öneminden bahsetti. Ermenistan’daki Peace Dialogue örgütünden gelen Edgar Khachatryan da “Let’s See… Let’s Choose… Let’s Change…” projesini anlattı. Dağlık Karabağ’daki çatışmalardan etkilenen gençleri hedefleyen proje ezilenlerin tiyatrosu, eleştirel medya takibi gibi yöntemlerle gençlerin hakim ve hamasi medya diline ve resmi tarihi anlatılara karşı güçlenmesi için çalışmış.
İkinci günün, ikinci oturumunun ilk sunumunda Diyarbakır Sanat Merkezi’nden Övgü Gökçe BAK projesini anlattı. Övgü Gökçe sunumunda Türkiye’nin batısındaki kentlerinden projeye katılan gençlerin, Türkiye’nin doğusundan katılan gençlerle tanıştıkları ve onların şehirleriyle karşılaştıkları zaman, kendi şehirlerindeki hikayelerindense Türkiye’nin doğusundaki hikayeleri anlatmaya hevesli olduklarını vurguladı. Buna karşılık projeye Türkiye’nin doğusundan katılan gençler ise kendi kentlerine dair kendi hikayelerini anlatıyordu. Övgü Gökçe, genç katılımcılarda doğuya ve batıya dair anlatı oluşturma isteğindeki dengesizliği sunumunda tartışmaya açtı. Buna göre doğudan gençler kendi hikayelerini anlatırken, batıdan gençler kendi ayrıcalıklı ve güvenli dünyalarını anlatmaya değer görmüyorlardı.
Gün 2 | Panel 3: Karşılaşmalar (Devam) – Mete Hatay (PRIO Cyprus Center (PCC), Kıbrıs) ve Rebecca Bryant (LSE) “Sınırda ve Sınır Olarak Karşılaşmalar”.
Kıbrıs PRIO’dan Mete Hatay ve LSE’den Rebecca Bryant Kıbrıs’ta geçtiğimiz otuz yılda gerçekleşen diyalog toplantılarını ve hangilerinin etkili olup, hangilerinin daha az etkili olduğunu tartıştı. Sunumun sonunda da sivil toplum projeleri çerçevesinde mimari, yemek kültürü gibi alanlarda gerçekleşen, bazen ticari faydaların da gözetildiği kendiliğinden gelişen ve kendilerinin ‘vernacular reconciliation‘ dedikleri yerel uzlaşma örneklerine değinildi. Konuşmacılar farklı yerlerde gelişen bu tür örneklere yoğunlaşmanın yeni bilgi ve stratejiler üretebileceğini vurguladı.
İkinci günün sonunda atölyenin değerlendirmesi yapıldı ve geleceği tartışıldı. Önümüzdeki dönemdeki faaliyetler için Rebecca Bryant, Armine Sadikyan, Edgar Khachatryan, Lynn Maalouf , Sergey Rumyantsev ve Enis Köstepen’den oluşan 6 kişilik bir “steering committee” belirlendi.