Ana içeriğe atla
Ana Sayfa
21.10.2014

Kulp Zorla Kaybedilme Davası 21 Ekim'de Ankara'da!

<< TÜM HABERLER

1

Diyarbakır’da 1993 yılında Kulp ilçesinde 11 sivilin öldürülmesiyle ilgili hakkında dava açılan eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün yargılanmasına, 21 Ekim 2014 tarihinde  Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek. Duruşma saat 09:30’da başlayacak.

Cezasızlıkla Mücadelede Güç Birliği Ortak Açıklaması

Arka Plan

8-25 Ekim 1993 tarihleri arasında Kulp ilçesinin dağınık mezralardan oluşan (Gurnik, Mezire, Pireş, Kepir ve Şuşan) Alaca köyü ve Muş’a bağlı Kayalısü köyü (Licik mezrası) civarında General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda köy ve mezralarından toplanarak gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı.

Kaybedilenler:

  • Mehmet Salih Akdeniz
  • Celil Aydoğdu
  • Behçet Tutuş
  • Mehmet Şerif Avar
  • Hasan Avar
  • Bahri Şimşek
  • Mehmet Şah Atala
  • Turan Demir
  • Abdo Yamuk
  • Nusreddin Yerlikaya
  • Ümit Taş (16 yaşında)

İlk Soruşturmalar ve AİHM Kararı

Gözaltına alındıktan sonra kayıp olan kişilerin aileleri, 1993 yılında ilgili savcılıklara başvurmuşlarsa da bir sonuç alamamışlar ve 1994 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuşlardı (Akdeniz ve diğerleri davası: 23954/94).

Mahkeme, 31 Mayıs 2001 yılında davayı sonlandırarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. Maddesinin, 3. Maddesinin ve 5(1). Maddesinin ihlal edildiğine karar verdi ve Türkiye’yi, 11 kayıp kişinin ölümünden sorumlu olduğu ve etkili bir soruşturma yürütmediği için tazminat ödemeye mahkum etti.

Yeni Delillerin Ortaya Çıkışı ve Soruşturma Süreci

Olaydan 10 yıl sonra, 02 Kasım 2003 tarihinde bir çobanın Alaca Köyü’ne 500–600 metre mesafedeki bir dere yatağında toprak yüzeyine çıkan bazı kemik ve bez parçalarını bulması ve İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurması sonucunda Kulp Cumhuriyet Savcısı ile kemikler toplandı, bulunan kemiklerin kime ait olduğunun belirlenmesi için bazı aileler doku örneği verdi ve Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi tarafından gönderilen 30.12.2005 tarih ve 915-61097 sayılı raporda olay yerinde bulunan kemiklerin en az dokuz kişiye ait olduğu ve bunlardan iki tanesinin Mizbah Akdeniz’in babası Mehmet Salih Akdeniz ile Ahmet Tutuş’un babası Behçet Tutuş’a % 99,99 oranında ait olabileceği tespit edildi. Bunun üzerine açılan soruşturmada Savcılık görevsizlik kararı verdi ve dosyayı, “Suç tarihinde Bolu 2′nci Komando Tugay Komutanlığı’nda görevli asker şahısların işlediği askeri suçlarıyla ilgili soruşturma yapmak görev ve yetkisinin” askeri savcılığa ait olduğu gerekçesiyle, askeri savcılığa gönderdi.

Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nda bulunan ve herhangi bir işlem yapılmayan dosyaya ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü ayrı bir soruşturmada, dönemin Bolu Dağ Komando Tugayı Komutanı Yavuz Ertürk’ün 7 Ekim 2013 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ifadesinin alınmasının ardından Soruşturma Savcısı, Yavuz Ertürk hakkında yakalama kararı çıkartarak zaman aşımı süresini durdurdu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından hazırlanan 19 sayfalık iddianame, 2013 yılı Ekim ayında Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk hakkında 11 kez müebbet ve 25 yıla kadar hapis cezası istendi.

Mahkemenin Diyarbakır’dan Ankara’ya Nakli

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün “güvenlik gerekçesiyle yargılamanın başka ilde görülmesi” yönündeki talebini değerlendirerek davanın Ankara’da görülmesini kararlaştırdı. Bunun üzerine dava Ankara’da görülmeye başlandı.

Davanın olay yerinden yüzlerce kilometre ötedeki bir mahkemeye gönderilmesi failler aleyhine olan bütün delillerin toplanmasını zorlaştırmakta, olay yerinde yapılması gereken keşif, tanıkların dinlenmesi gibi işlemlerin hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesinin önünde engeller oluşturabilmektedir. Bunun yanı sıra, mağdurların duruşmalara katılım konusunda yaşadıkları güçlükler, iddialarını mahkemeye sunamama, tanıkların mahkeme huzurunda yapılacak sorgusunda hazır bulunamama ve toplanan delillere karşı etkili bir şekilde karşı koyamama gibi sonuçlar doğurabilmekte ve bu da mağdurları faillere karşı dezavantajlı duruma sokmaktadır.

Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Görülmekte Olan Davaların Seyri

Cezasızlıkla Mücadelede Güç Birliği üyesi kurumların temsilcileri tarafından izlenen davanın Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmesinden sonra ilk duruşması 26 Mayıs 2014 tarihinde görüldü.  Sanık Yavuz Ertürk duruşmaya sağlık sorunlarını gerekçe göstererek katılmadı. Katılan avukatların sanık Ertürk’ün tutuklanması ve davanın Diyarbakır’da görülmesi yönündeki talepleri de mahkemece reddedildi.