Ana içeriğe atla
Ana Sayfa
<< KÜTÜPHANE

Geçiş Dönemi Adaletinden Edimsel Adalete: Toplumsal Şiddet Sonrasında Barış Aktivizmi

Yazar: Birgit Bräuchler

Orijinal Başlık: From Transitional to Performative Justice: Peace Activism in the Aftermath of Communal Violence

Yayıncı: Birgit Bräuchler (2019) From transitional to performative justice: peace activism in the aftermath of communal violence, Global Change, Peace & Security, 31:2, 201-220, DOI: 10.1080/14781158.2019.1585794

Çeviren: Işık Kıribrahim

Tarih: 2019

BELGEYİ GÖSTER

Mahkemeler ve hakikat komisyonları gibi müdahaleler, uluslararası düzeyde kurulmuş geçiş dönemi adaleti (TJ) uygulama setinin unsurları arasında yer almaktadır. Bu tür önlemler nadiren sürdürülebilir veya kitlesel şiddetin meydana gelmesinden sonra uygulanmaktadır. Şiddetten etkilenenler daha sonra sosyal ilişkileri yeniden kurmak için kendileri aktif hale gelmelidir. Sivil toplum bu geçişlerde önemli bir rol oynar, ancak TJ söylemlerindeki indirgemeci kavramsallaştırmaları yapıbozuma uğratmak için sivil toplumun da dikkatle incelenmesi gerekir. Maluku mezhep çatışmasını ve barış sürecini bir vaka çalışması olarak ele alan bu makale, toplulukların şiddet durumundan barışa geçiş için aradıkları ve bu süreçte yalnızca fiziksel şiddetle ilgili olmayan adalet biçimlerini talep ettikleri alternatif yolları incelemektedir. Bunun yerine topluluklar, bu şiddetin altında olduğuna inandıkları devam eden sosyal adaletsizliklere odaklanır. Vaka çalışmasının analizi, TJ'nin öncelikle geçişli olarak değil, dönüştürücü ve performatif yani edimsel olarak anlaşılmasını teşvik eder. Bu şekilde, yerel düzlemde devreye sokulan geçiş dönemi adaleti mekanizmaları, yalnızca şiddetin geçmişine ve miraslarını değil, aynı zamanda uyum ve barış adına devralınan mirasları ve gelecekte bütünleştirici imkanların ortaya çıkma ihtimalini de göz önünde bulundurur. Vaka çalışması, Maluku'daki sanat biçimlerinin, şiddetle bölünmüş toplumu yeniden bütünleştirmeyi ve toplumu dış güçler tarafından sömürü ve baskıya direnmek için birleştirmeyi amaçlayan bir güce dönüştüğünü gösteriyor. Gençler bu dinamik uğruna önemli roller üstlendiler. Maluku'daki uzlaşma arayışı bu şekilde yapısal şiddete ve yıkıcı dış müdahalelere karşı ve sosyal adalet ve sürdürülebilir barış için daha geniş ve kapsamlı ölçekte bir mücadeleye dönüştü. 

Anahtar kelimeler: Barış inşası; geçiş dönemi adaleti; edimsel direnç; gençlik; sanat; Maluku (Endonezya)