İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın birlikte düzenlediği İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nın on ikincisi İzmir’de düzenlendi. Sistematik hak ihlallerine karşı mücadele eden birçok sivil toplum kuruluşundan temsilcilerin, hekimlerin ve adli tıp uzmanlarının, hak savunucularının, avukatların, akademisyenlerin ve sanatçıların katılımıyla 2-4 Kasım’da gerçekleştirilen 12. İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nın başlığı “Hakikatin Travması” idi.
Hafıza Merkezi’nden Özgür Sevgi Göral’ın da katıldığı konferansın ana gündemi Türkiye toplumunun geçmişin deneyimleriyle, sistematik hak ihlalleriyle nasıl bir hesaplaşma yordamı kurduğu üzerine düşünmek, konuşmak ve fikir üretmek olarak belirlenmişti. Türkiye, bir yandan çok katmanlı bir unutuş pratiğinde bir ülke olup bir yandan da özellikle son yıllarda bir hatırlama dalgası yaşıyor. Bu hatırlamanın mağdurların taleplerini içeren, onların yaşadıklarını tanıyan ve yaşananların acısını duyan bir dilinin olması ve faillerin nasıl hesap vereceği meseleleri, bu hatırlama dalgası içinde hak ettiği yeri bulamadı. Üstelik siyasi iktidarın yaşananları yok sayma politikası kırılamadan devam etti ve bu tavrın siyasal, yasal ve fiili sonuçları tüm olumsuzluğuyla yaşandı.
12. İnsan Hakları Hareketi Konferansı, Türkiye’deki insan hakları savunucularının sistematik insan hakları ihlallerinin arkasındaki yapıyı ortaya çıkarmaları ve hakikat arayışını sürdürmeleri için nasıl daha güçlü bir söz üretilebileceği ve nasıl ortak çalışma alanları yaratılabileceği üzerine odaklandı. Konferansta dört çalışma grubu oluşturuldu. Bu çalışma grupları hakikate ulaşma çabalarının farklı boyutlarını derinlemesine ele aldı. Gruplar şöyle belirlendi:
1. Grup: Kayıp Vakalarının/Toplu Mezarların Araştırılması ve Açılması Yoluyla Hakikate Ulaşmak,
2. Grup: Ceza Yargılamaları Yoluyla Hakikate Ulaşmak,
3. Grup: İnsan Hakları Savunucularının Maruz Kaldığı İkincil Travma İle Baş etme,
4. Grup: İnsan Hakları Savunucularının Hakikat Arayışı ve Geçmişle Hesaplaşması,
Kısa bir süre içinde grupların sonuç raporları bir araya getirilerek bir basın açıklaması ile kamuoyunun bilgisine sunulacak.