Halen tutuklu bulunan Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu’nun da aralarında bulunduğu 16 kişi
hakkında 2013 yılındaki Gezi parkı eylemlerine ilişkin açılan soruşturma sonuçlandı.
Hazırlanan iddianamenin 4 Mart 2019 günü İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından
kabul edildiği ve ilk duruşmanın 24-25 Haziran’da yapılacağı açıklandı.
16 ayı geçen bir süredir keyfi bir şekilde Silivri cezaevinde tutulan Osman Kavala ve
neredeyse dört aydır aynı cezaevinde bulunan Yiğit Aksakoğlu’nun tutuklulukları artık bir
cezaya dönüşmüştür. Her ikisinin de hâlâ özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları,
uluslararası insan hakları hukuk ve standartları altında açıklanamayacak bir durumdur.
İddianamenin kabulü, mahkemenin toplanan delilleri kovuşturmayı başlatmak için somut ve
yeterli olarak değerlendirdiğini göstermektedir. Bu durumda, zaten dayanaktan yoksun olan
tutukluluklarının sürmesi yapılanın keyfiliğini iyice ifşa etmektedir. Zira 2013 yılında
gerçekleşip tamamlanan Gezi olaylarına ilişkin delillerin 2019 yılında yok edilmesi veya
değiştirilmesi söz konusu değildir.
Kamuoyu tarafından tanınan hak savunucularının tutuklu yargılanmalarını gerektiren hiçbir
mantıklı açıklama yoktur.
İddianamenin hazırlanmasıyla serbest bırakılan Büyükada Davası tutukluları ve bir günlük
nöbetçi yayın yönetmenliği nedeniyle tutuklanan Şebnem Korur Fincancı ve Erol Önderoğlu
örneklerinde tanık olduğumuz “suçun niteliği” ve “delil durumu” gibi basmakalıp ve soyut
gerekçeler ileri sürülmemeli, Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu derhal serbest bırakılmalıdır.
Sivil toplum üzerindeki yoğun baskı sona ermeli ve Türkiye’nin de taraf olduğu insan hakları
sözleşmelerine uygun bir hukuk sistemi yeniden tesis edilmelidir.
Dava ile ilgili gelişmeler
Osman Kavala 18.10 2017 tarihinde bir sivil toplum faaliyetine katıldığı Gaziantep’ten
dönerken Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınmadan önce hem ona
hem de başka sivil toplum ve hak örgütleri mensuplarına karşı sistematik olarak medya
üzerinden bir karalama ve suçlama kampanyası yapılmıştır. 01.11.2017 tarihinde tutuklama
kararı ile Silivri Cezaevi’ne konulan Kavala’nın avukatları Anayasa Mahkemesi ve Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’ne haksız ve gerekçesiz tutuklama nedenleriyle başvuru yapmıştır.
AİHM Kavala davasına öncelik vererek haksız tutuklama ve tutukluluğun cezaya dönüşmesi
konularında Türkiye Cumhuriyeti devletine 10 Ocak 2019 tarihine kadar cevap hakkı
tanımıştır. Adalet Bakanlığı cevap için 6 hafta uzatma istemiş, bu sürenin son gününde
iddianamenin hazırlandığı duyurulmuştur. İddianame sanık ve sanık avukatlarına tebliğ
edilmeden yaklaşık iki hafta önce basına servis edilmiştir.
Soruşturma sürecinde 16 Kasım 2018 tarihinde 20 kişi için yakalama emri çıkartılmış,
yurtdışında bulunan 6 şüpheli haricindekiler sabah 06.00’da ev baskınlarıyla gözaltına
alınmıştır. Gözaltındakiler ifadeleri alındıktan sonra 17.11.2018 tarihinde serbest bırakılmış,
aralarından bir tek Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu tutuklanmıştır.