Hafıza Merkezi, European Center for Constitutional and Human Rights (ECCHR) işbirliği ile 15 Ocak 2016 tarihinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne zorla kaybetmelerle ilgili bir izleme raporu sundu. Rapor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorla kaybetme davalarıyla ilgili Türkiye aleyhine vermiş olduğu kararlar hakkında Türkiye hükümetinin almış olduğu siyasi ve hukuki tedbirleri değerlendiriyor. Görüş bildirmesi için Türkiye Cumhuriyeti hükümetine iletilen rapor, hükümetin bir yanıt vermemesi üzerine Bakanlar Komitesi tarafından yayınlandı.
Raporun İngilizce orjinaline buradan, Türkçe çevirisine en kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Avrupa Konseyi’nin temel karar organı olan Bakanlar Komitesi’nin (BK) görevi, üye ülkelerin Avrupa Konseyi sözleşmelerinden doğan (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, Azınlık Haklarının Korunmasına Dair Çerçeve Sözleşme ve İşkenceyi Önleme Sözleşmeleri) yükümlülüklerinin icrasını denetlemektir. Bu kapsamda, BK’nin üstlendiği izleme görevlerinden biri AİHM kararlarının icrasıdır. AİHM kararları devletler için bağlayıcı nitelikte olmakla beraber, benzer ihlallerin tekrar etmemesi için tek başına yeterli değildir. Bunun için kararların nasıl uygulanacağına dair AİHM’nin yapmış olduğu önerilerin takip edilmesi öngörülmüştür. BK, devletlerin mevzuatı, siyaseti ve uygulamalarının AİHM kararları doğrultusunda gözden geçirilmesi ve değiştirilmesine yönelik izleme ve denetim görevlerini yürütür. Bu bir anlamda, AİHM’nin ihlal kararlarının işaret ettiği sistematik ve yapısal reform ihtiyacına işaret eder. Üye devletler, izleme prosedürünün parçası olarak AİHM kararlarının işaret ettiği sorun alanlarıyla ilgili “eylem planları” hazırlayarak, BK’ne sunmakla yükümlüdür. Eylem planlarının hukuksal bağlayıcılığı olmamakla beraber, devletlerin burada belirttikleri tedbirleri uygulamaları beklenir ve BK bu süreci izler. STK’lar bu sürece kendi izleme raporlarını sunarak müdahil olabilirler.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin yıllık düzenlenen genel kurul toplantısından
AİHM’nin verdiği kararlar, tespit edilen ihlallerin nasıl düzeltilmesi gerektiğine dair farklı detaylarda tespit ve yönlendirmeler içerir. BK, önüne gelen karar sayısı arttıkça, bunların işaret ettiği “sistematik ve yapısal” sorunları izlemek için benzer davaları gruplandırmaya tabi tutar. Bu şekilde, kararın icra sürecini genel reform başlıkları üzerinden izlemek mümkün oluyor.
Örneğin, Türkiye aleyhine zorla kaybetmelere dair verilen kararların büyük bir kısmı, AİHM’nin 18 Aralık 1996 tarihinde vermiş olduğu Aksoy v. Türkiye kararı altında, bu karara benzeyen 205 kararla birlikte gruplandırılmaktadır. Bu grup, Türkiye’nin güney doğusunda özellikle 90’lı yıllarda güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen hak ihlalleri (gözaltında işkence, kötü muamele, öldürme, zorla kaybetme ve mülkiyete zarar verme) ile ilgili kararları içeriyor. Ancak AİHM’nin yine zorla kaybetmelere dair Türkiye aleyhine verdiği güncel tarihli kararların bir kısmı da yeni oluşturulan Batı, Erdoğan ve Diğerleri ve Kasa kararları altına dahil edilmiştir.
Kararların icrası ve dostane çözüm koşullarıyla ilgili Avrupa Konseyi BK’nin 9 (2) numaralı kuralı, sivil toplum kuruluşlarına AİHM’nin kararlarının icrasına ilişkin bildirimde bulunma hakkı tanımaktadır. STK’ların görüş, raporlama ve lobi çalışmaları, hem BK’nin izleme faaliyetini daha etkin yapabilmesi, hem de hükümetlerin eylem planlarına etki edebilmek için baskı yaratabilir.
Bu amaçla hazırladığımız izleme raporu, AİHM’nin Aksoy, Batı ve Diğerleri, Erdoğan ve Diğerleri ve Kasa grupları içerisinde zorla kaybetmelerle ilgili vermiş olduğu kararların uygulanma sürecine dair BK’ne yönelik öneriler içeriyor.
BK, 2008 tarihinde vermiş olduğu ara kararda (bkz. CM/ResDH(2008)69), zorla kaybetme kararlarının çoğunun bulunduğu Aksoy grubu altında Türkiye’yi değerlendirme konusu yaptığı sorun başlıklarının bir kısmını kapatma kararı almıştı. Türkiye’nin BK’ne sağladığı bilgiler ışığında verilen karar sonucu kapatılan başlıklar şunlardı:
Bu başlıkların kapatılması, Aksoy grubu altındaki kararların işaret ettiği yukarıdaki sorun alanları ile ilgili Türkiye’nin tatmin edici adımları atmakta olduğunu, BK’nin bu yüzden bu başlıklar altında izleme yapmaya devam etmeyeceği anlamında geliyordu. Sunduğumuz izleme raporu, yapılan reformlara rağmen kapanan bu başlıklarla ilgili yeni biçim ve yöntemlerle devam eden güncel sorunlara dikkat çekiyor, Aksoy grubu dahil 4 grup altındaki zorla kaybetme kararlarına ilişkin BK’nin yapması gereken izlemeye dair tavsiyelerimizi içeriyor.
Raporun İngilizce orjinaline buradan, Türkçe çevirisine en kısa sürede ulaşabilirsiniz.
İnsan Hakları Ortak Platformu’nun (İHOP) Türkçe’ye çevirdiği “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kararlarının Uygulanmasının İzlenmesi: Sivil Toplum Kuruluşları için El Kitabı” isimli yayında AİHM kararlarının uygulanması sürecine STK’ların nasıl müdahil olabileceğine dair daha fazla bilgi bulabilirsiniz.