Ana içeriğe atla
Ana Sayfa
09.12.2013

İnsan Hakları Gününde Kaybedilenler İçin Adalet Yok

<< TÜM HABERLER

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Hukuk Ekibi’nin zorla kaybedilen 252 kişinin hukuk verileri üzerinden yaptığı çalışma Türkiye’de adaletin kaybedilenlere ilişkin işlemediğini ortaya koyuyor.

Türkiye’de 12 Eylül 1980 askeri darbesinden bu yana doğrulanmamış rakamlara göre 1,500-2,000 arasında insan kaybedildi.

1993 yılından itibaren dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ekibi tarafından ‘Alan Hâkimiyeti ve PKK’yı Bölgede Barındırmama’ konsepti ile özel bir güvenlik stratejisi yürürlüğe kondu. Köylerin ve diğer yerleşim birimlerinin zorla boşaltılması, ‘faili meçhul’ cinayetler ve sivil infazlar ile zorla kaybetmelerin gözle görülür bir biçimde artması tam da bu yeni alan hâkimiyeti stratejisi sonrasında oldu.

Örneğin elimizdeki kesin olmayan verilere göre 1993 yılında 103 olan zorla kaybedilen kişi sayısı 1994 yılında 518’e çıktı.

Açılan soruşturmaların yüzde 89’u sürüncemede ya da devam eden dava statüsünde ve bu davalar için ortalama soruşturma süresi 18 yıl 8 ay. Bu da bize davaların sonuçlandırılmaktan çok 20 yıllık zaman aşımı süresine bırakıldığını gösteriyor. Bu nedenle suçların büyük bir bölümü kısa süre sonunda cezasız kalma riskiyle karşı karşıya. İhlallerin üzerinden geçen sürenin uzunluğu ve buna rağmen soruşturmaların hala sonuçlandırılmamış olması ise kamuoyunda dosyaların sürüncemede bırakıldığı izlenimini oluşturuyor.

Bir başka çarpıcı gerçek de Türkiye’de ve AİHM’de davalar hakkında verilen kararların taban tabana zıt olması. Türkiye’de açılan davaların yüzde 89’u ortalama 18 yıl, 8 aydır sürerken sonuçlanan davalarda durum şöyle: % 7 takipsizlik, %2 zamanaşımı, % 2 beraat, %1 mahkûmiyet.

AİHM’e götürülen 115 kaybedilme vakasında AİHM kararları ise şöyle

  • Türkiye aleyhine mahkûmiyet % 79
  • Devletin sorumluluğunu kabul etmesi üzerine dostane çözüm % 9
  • Usûli eksiklik nedeniyle ret % 10
  • Anayasa Mahkemesi’nde olan dosyalar % 2

Aşağıda yaptığımız araştırmalardan dikkat çekici bazı bulguları bulabilirsiniz.

1. Zorla kaybetmelerle ilgili şikâyetler devlet görevlisi veya devletin yetkisi dahilinde çalışan beş grubu kapsıyor

  • JİTEM
  • MİT
  • Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu polisler
  • Korucular
  • İtirafçılar

2. Hafıza Merkezi’ne ulaşan hukuki verilerin iç hukuk süreçleri

1

3. Hafıza Merkezi’nin ulaştığı kaybedilen 252 kişiye ait hukuk verilerinden 115 tanesi AİHM’e, 2 tanesi Anayasa Mahkemesi’ne taşındı

2

4. Dokunulmaz / soruşturulamaz kişi ve kurumlar olduğu gerçeği barizdir

  • Soruşturulamaz, dokunulamaz askeri, siyasi, idari kişi/kurumlar olduğu
  • Şüpheli asker, polis veya devlet memurları hakkındaki soruşturmaların sürüncemede bırakıldığı, zamanaşımına uğratıldığı, süre ve içerik bakımından sınırlı tutulduğu
  • Şüpheliler arasındaki örgütsel bağlantıların araştırılmadığı
  • Pek çok durumda şüphelilerin terfi ettirildiği ve taltif edildiği
  • Kayıp yakınlarının şikâyetlerinde şüpheli ismi ve eşgal bilgisi verdikleri, hatta tanık bulunan durumlarda dahi soruşturmaların ilerletilemediği
  • Savcıların nezarethaneleri denetim görevini yerine getirmediği
  • Kolluk kuvvetlerinin Savcıların talimatlarını ya çok geç uyguladığı yada hiç yerine getirmediği ve haklarında yasal soruşturma da açılmadığı
  • Tanıkların korunamadığı, tehdit edildiği, yönlendirildiği saptanmıştır

5. Zorla Kaybedilenlerin Akîbeti

6. Gözdağı vermek amacıyla vahşi öldürme yöntemleri uygulanmıştır

  • Kurşun, kesici alet kullanıldığı
  • Ağır ve öldürücü işkenceler yapıldığı
  • Organ, uzuv kesme, başı gövdeden keserek ayırma
  • Kalorifer kazanında yakma
  • Telle ve iple boğma
  • Yanıcı madde dökerek yakma gibi yöntemlerin uygulandığı saptanmıştır.

7. Öldürme şekilleri

2

8. Zorla Kaybedilenlerin Cinsiyete Göre Dağılımı

1

9. Önerilerimiz

  • “Birleşmiş Milletler Herkesin Zorla Kaybetmelere Karşı Korunması Hakkında Uluslararası Sözleşme” imzalanmalı/uygulanmalı
  • Bağımsız bir ‘Hakikat Komisyonu’ kurulmalı
  • Yasal, idari ve yargısal boyutlarıyla fiili‘cezasızlık’ durumunu sonlandıracak tüm önlemler alınmalı
  • Zorla kaybetme yasada insanlık suçu olarak tanımlanmalı, bu suçlarda ‘zamanaşımı’ işlemeyeceği açıkça belirtilmeli.
  • Hak ihlallerinden sorumlu devlet memurlarının, emri veren ve uygulayanlar dahil bütün seviyelerde şahsen de sorumlu olmaları ve yargı önünde hesap vermeleri sağlanmalı
  • Yargıç ve Savcıların bağımsızlıkları güçlendirilmeli, adli kolluk sorunu çözülmeli
  • Devlet, siyasal cinayetler ve zorla kaybetme vakalarının soruşturulmasında elindeki arşiv bilgilerini yargı ve sivil toplum kuruluşları ile paylaşmalı, devlet sırrı mevzuatı kamusal denetime elverir şekilde düzenlenmeli
  • Mağdur yakınlarına rehabilitasyon ve onarım olanağı sağlanmalı.

10. Hakkımızda

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi geçmişte yaşanan hak ihlallerine ilişkin hakikatlerin ortaya çıkmasına, toplumsal hafızanın güçlenmesine ve bu ihlallerden etkilenenlerin adalete erişmesine katkı sağlar.

Merkezimizin gerçekleştirdiği Zorla Kaybedilenler Veritabanı çalışması kaybedilenlerin kişisel bilgileri, kaybedilme tarihi ve yerleri, kaybedilme öyküleri, kayıp olayına ilişkin hukuki veriler ve suçun şüphelilerini kapsıyor.

Daha fazla bilgi için hafiza merkezi adresini ziyaret ediniz.