Ana içeriğe atla
Ana Sayfa
03.12.2018

Kızıl Kmerlerin Gerçekleştirdiği Katliam için Soykırım Kararı

<< TÜM HABERLER

1

Kamboçya’nın başkenti Phnom Penh’deki Tuol Seng Soykırım Müzesi’nde Kızıl Kmerlerin katlettiği insanların fotoğrafları. Adam Dean/The New York Times

Kaynak: The New York Times

PHNOM PENH, Kamboçya Kızıl Kmer rejiminin pek çok neferi, Pol Pot ve Komünist müritlerinin ülkeyi totaliter bir tarım toplumunun ölümcül laboratuvarına çevirdiği yıllardan kalan dehşet yüklü anılarıyla Kamboçya’nın ücra köşelerinde yaşamaya devam ediyor.
Kızıl Kmerler rejiminde eski bir yakın koruma görevlisi olan Mea Chrun kuzey Kamboçya’da, balta girmemiş ormanların hâkim olduğu tepelerden Anlong Veng’de yaşıyor. Katliamın vahameti hakkında son derece sakin biçimde “Yaklaşık bir milyon kişi öldürüldü sanırım,” diyor. “Sakın üç milyon yazmayın.”

Geçtiğimiz haftalarda uluslararası bir mahkeme ilk defa Kızıl Kmer rejiminin ülkenin müslüman Çam azınlığa ve Vietnamlılara yönelik soykırım suçu işlediğine hükmetti. Bundan kırk yıl önce yaklaşık 1,7 milyon insan, infaz, ağır çalışma koşulları, kıtlık, ve hastalık sonucunda katledilmişti.

Mahkeme, rejimin hâlâ hayatta olan en üst düzey iki görevlisi, 92 yaşındaki Nuon Chea ve 87 yaşındaki Khieu Samphan hakkında da “suçlu” kararı verdi.

Bay Nuon Chea hem Müslüman Çam azınlığa hem de Vietnamlılara soykırım yapmış olmak nedeniyle mahkûmiyet alırken, Bay Khieu Samphan yalnızca Vietnamlılara karşı soykırım suçu işlemekten sorumlu tutuldu. İkili insanlığa karşı işledikleri suçlar ve Cenevre Konvansiyonu’nu ihlal etmekten de ayrı ayrı mahkûm edildi ve bir önceki yargılamanın sonucu tekrar edilerek ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Kızıl Kmerlerin yürüttüğü vahşi sınıf mücadelesini gizlemeyen kuru hukuk metninde bazı sözcükler defalarca tekrarlanıyordu: cinayet, kökünü kazımak, köleleştirme, hapsetme, işkence, siyasi nedenlerle zulmetme ve insan haysiyetine karşı diğer insanlık-dışı eylemler.
Baraj ve kanal yapımında ölüm tehdidiyle zorla çalıştırma gibi vakaların ayrıntılarının yanında plastik torbalarla boğma, el ve ayak tırnaklarının çekilmesi gibi işkence uygulamalarının tasvirleri de karara eklenmişti.

Müslümanlara zorla domuz yedirilmiş, devlet memurları telefon kabloları ile elektrik verilerek infaz edilmişti.

1

Çampalar ve Vietnamlıların soykırımından suçlu bulunan Nuon Chea’nın konuşmasını dinleyen gazeteciler. Adam Dean/The New York Times

Ağzındaki eksik dişi örten dudakları, gözlerini izleyicilerden koruyan kocaman kara camlı gözlükleri ile Bay Nuon Chea, uzun kararın okunması esnasında, mahkeme heyetinden, süreci, duruşma salonundaki cam kafes yerine kendi hücresinde dinlemesine izin verilmesini rica etti.

Kararı, Kamboçya sözcüğünü soykırımın vahşetine eş anlamlı hale getiren şiddet dolu tarihe düşülen ufak bir dipnot olarak görenler var.

Kızıl Kmer rejiminin çocuk kamplarında tutsak olarak geçirdiği yıllara dair tanıklık yapan 52 yaşındaki Iam Yen, “Mahkeme bitmiş olabilir,” diyordu, “Ama ben asla huzur bulamayacağım.”

Yine de Kamboçya’daki soykırım kararı, gecikmiş ya da kapsamı itibariyle sınırlı olmasına rağmen gelecekte insanlığa karşı suçların yargılanması açısından, mesela Sudan ve Myanmar bağlamında, önemli sonuçlar barındırıyor.

Barış ve uzlaşma araştırmaları yürüten ve Anlong Veng Barış Merkezi’nin yöneticiliğini yapan Ly Sok Kheang şu yorumu yaptı: “Çok uzun sürse de sonunda adaletin yerini bulacağını tüm dünyaya göstermek zorundayız.”

1

Soykırıma uğrayanların yakınları kararın açıklanmasının ardından bir araya gelirken. Adam Dean/The New York Times

Birleşmiş Milletler destekli Kamboçya Uluslararası Olağanüstü Mahkemeleri on yılı aşkın bir süredir, yüzbinlerce sayfa belgeyi tek tek inceleyip yüzlerce tanık dinledi ve Kızıl Kmerlerin ölüm tarlalarını nasıl yönettiği konusunda ayrıntılı bilgi edindi.

Bu çalışmanın toplam maliyeti 300 milyon doları aştı.

Nihayetinde mahkeme sadece üç üst düzey Kızıl Kmer yetkilisini insanlığa karşı suç işlemiş olmaktan mahkûm etti: Nuon Chea, Khieu Samphan ve 12bin kişinin işkence edilerek ölüme yollandığı hapishane kampı yöneticisi, Duch olarak da bilinen Kaing Guek Eav.
Kızıl Kmer liderlerinden yalnızca beşi tutuklanıp yargılandı. Ama mahkeme süreci uzadıkça iki yaşlı tutuklu öldü.

Kararla birlikte Kamboçya Başbakanı Hun Sen, mahkemenin tamamlanmasını istediğini açıkça belirtirken, yargılamanın Kızıl Kmerlerin sorumlu olduğu en dehşet verici suçlarının bazılarını işlediği iddia edilen alt düzey görevlileri de kapsayacak şekilde genişletilmesi talebi devam ediyor.

Bir zamanlar Kızıl Kmer saflarında yer alan ve ülkenin 30 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten Hun Sen, Uluslararası Mahkeme’nin kurulmasına karşı idi. 1998 yılında yaptığı bir konuşmada, “Bay Khieu Samphan ve Bay Nuon Chea’yı yargılamak, ellerini kelepçeleyip hapse atmak yerine, onları çiçek buketleriyle selamlamalıyız,” demişti.

Ailesi Kızıl Kmer rejiminden kaçabilmiş olan, Los Angeles Occidental College’de diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanında çalışan akademisyen Sophal Ear “Dava utanç verici bir fars olageldi,” yorumunu yaptı. “Yeterince uzun yaşarsan hesap verirsin mesajı veriyor.”

Kızıl Kmer rejiminin iktidarının büyük bölümünde devlet başkanlığı yapan Bay Khieu Samphan ile Pol Pot’un yaveri ve baş siyasi stratejisti Bay Nuon Chea, rejimin sona ermesinin ardından uzun yıllar ülkenin kuzeyinde özgürce yaşamış ve ancak 2007’de tutuklanmışlardı.
İnsanlığa karşı işlenen diğer suçlarla ilgili olarak 2014 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ikili, yıllarca en yüksek makamlarda bulunmalarına rağmen, rejimin gaddarlığından sorumlu olmadıklarını savunmuştu.

Dört yıl önce, mahkemenin kararı açıklamasının hemen ardından Bay Khieu Samphan, “Sahiden de halkımın başına bunların gelmesini benim istediğimi mi düşünüyorsunuz? Gerçek şu ki, benim hiçbir gücüm yoktu” demişti.

Anlong Veng’de bir benzin istasyonu işleten Khieu Udom, babasının insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle mahkûm edilmesini tanımayarak “İstediklerini yapabilsinler diye babam hedef alındı.” yorumunu yaptı.

Bay Khieu Samphan’ın gelini Bun Ratana da kayınpederini, “kedi-köpek bile incitmeyen iyi bir adam,” olarak tarif etti.

Yanı başında altı yaşındaki oğlu defterinin üzerine eğilmiş “öğretmen” sözcüğünü İngilizce olarak yazmaya çalışıyordu. Büyükbabası Kampuçiya -Kızıl Kmerler döneminde Kamboçya bu isimle anılmak zorundaydı- devletinin başkanı iken bu sözcük ya da yalnızca yazıldığı dil hayatını karartmaya yeterdi.

Soykırım kararı, Kızıl Kmerlerin, Kamboçya’da hüküm sürdükleri dehşet yıllarından yaklaşık 40 yıl sonra geldi. Pol Pot, 1975 yılında Komünist güçler eşliğinde Kamboçya’nın başkenti Phnom Penh’e yürümüş ve “Sıfırıncı Yıl”ı dünyaya ilan etmişti.

Amaç sınıfsız ve zirai bir toplum yaratmaktı. Halk, gözlük takmak, Fransızca konuşmak veya bale sevmek gibi en ufak bir “suç” nedeniyle idam edilebiliyordu.

1

58 yaşındaki Yor Yeourt, sağ bacağını bir kara mayını patlamasında kaybetmiş. Radikal Komünist hareket 1979’da Phnom Penh’ten sürüldükten sonra hareketin son sığınağı haline gelen Anlong Veng’de yaşıyor. Adam Dean/The New York Times

Kızıl Kmerlerin en ateşli ideologları yabancı ülkelerde eğitim görmüştü. Örneğin Bay Khieu Samphan, Sorbonne’da siyaset bilimi okumuş, Bay Nuon Chea is üniversite eğitimini Tayland’da almıştı. Buna karşılık Kızıl Kmer rejimine en büyük destek, Kamboçya’nın kırsal alanında yaşayan, yıllarca iç savaş ile birlikte sınır boyunca devam eden Vietnam savaşı sırasında gerçekleşen Amerikan bombardumanına maruz kalan genç kuşaklardan geldi.

Bugün Kamboçya yeniden genç bir ülke. Nüfusun çoğunluğu 1979’da ülkeyi istila eden Vietnamlıların, Kızıl Kmerleri devirmesinden sonra doğmuş. Kızıl Kmerlerin yükselişi ve devrilişi sırasında pek çok aile, üyelerinden bir veya birkaçını kaybetmiş olsa da yakın zaman kadar ülkede kapsamlı ulusal bir iç gözlem ve tahlil gerçekleşmemiş.

Bay Hun Sen basının sesini yükseltmesini engellemiş, muhalif liderleri hapse atmış ve Batı-tipi demokrasinin Kamboçya’nın bağımsızlığını ortadan kaldıracak bir komplo olduğunu öne sürmüştü. Dolayısı ile Kızıl Kmer duruşmaları önceliklerinden biri değil.

Kızıl Kmerlerin Ölüm Tarlalarından birine götürülerek balta ile yaralandıktan sonra başkaları ile birlikte bir kuyuya atılan 63 yaşındaki Yun Bin, kimsenin hayatta kalmadığından emin olmak için kuyuya el bombaları da atıldığını anlatıyor. Kuyudan tek sağ kurtulabilen Bay Yun Bin, mahkemede kuyuda öldürülenler için tanıklık yapmaya gelmişti.

“Bugün herkes iş ve para düşünüyor, geleceğini düşünmek istiyor,” diyordu Bay Yun, “oysa ben insanların ne olup bittiğini unutmasını istemiyorum.”

Tayland sınırında radikal komünistlerin özerklik ilan ettiği, böylece yıllarca Kızıl Kmerlerin kalesi olarak bilinen Anlong Veng bile bugün kapitalizmin pırıltılarıyla tanışıyor.

1998 yılında ölen Pol Pot’un kırık dökük mezarının günde ancak bir-iki ziyaretçisi oluyor. Buna karşılık mezarlığın karşısında şaşalı fıskiyelerle çevrili bir kumarhane, kumar Kamboçyalılar için yasaklanmışsa da yerli ve Taylandlı müşterilerce dolup taşıyor.

Mezar bekçisi, Pol Pot’un mezarının en sadık ziyaretçilerinin, kumarhaneye şans getirmesi için sahte para yakmaya gelen çalışanlar olduğunu anlatıyor.

Kamboçya nüfusunu iyiler ve kötüler diye sınıflandırmanın imkânsız olduğuna inanan Anlong Veng’deki sabık Kızıl Kmerlerin çoğu yargılamadan soykırım kararı çıkmasını beklemiyordu.

Kızıl Kmerlerin zulmünden kaçmak için öğretmen olduğunu gizleyen Panh Sam Onn, “hepimiz mağduruz,” diyor. Bir süre sonra Kızıl Kmer kadrolarına alınmış ve sıradan bir neferlikten bölge şefliğine kadar yükselmiş.

Bay Panh Sam Onn kendi gözetimi altında yaşanan ihlalleri kabul ediyor: zorla çalıştırma, çocukların ailelerinden ayrılması ve makul zirai politikalarla engellenebilecek açlık.

Phnom Penh şehrinin kenar mahallelerinden birinde, özel inşa edilen mahkeme salonunda gerçekleşen Kızıl Kmer duruşmalarının iyi bir fikir olduğunu söylüyor, “çünkü” diyor, “adalete ihtiyaç vardı.”

Ama Anlong Veng’de, eski Kızıl Kmer mensupları ile dolu köydeki evinin verandasında otururken yapılan tartışmada Bay Panh Sam Onn, “daha fazla mahkûmiyet olması gerektiği” öne sürüldüğünde karşı çıkıyor.

“Sadece en tepedeki liderler yargılanmalı ve sonra durmalılar” diyor, “aksi halde toplum çok kırılgan hale gelir. Sonu nerede bitebilir ki?”

Hannah Beech (Anlong Veng’den Sun Narin, Phnom Penh’den ise Seth Mydans’ın katkılarıyla)