
Hafıza Merkezi olarak, Adalet İyileştirir projemiz kapsamında 22 Kasım 2025’te Diyarbakır’da “Onarıcı Adalet için Onarıcı Fikirler Buluşması”nı düzenliyoruz.
2024 yılında yaptığımız açık çağrıda ağır insan hakları ihlallerinin çocuk ve gençler üzerindeki etkilerine psiko-sosyal destek, hafızalaştırma ve eğitim gibi yöntemlerle cevap üretmeyi hedefleyen proje fikirlerini beraber geliştirmeyi hedefledik. Toplam 33 başvuru aldığımız çağrımız kapsamında amacımızı gerçekleştirmek için beş proje seçtik. Projeler 2024 sonunda başlayarak 2025 boyunca hayata geçirildi.
Bu buluşmada, tamamlanan projeleri birlikte tanıyacak, her bir ekibin onarıcı adalet açısından ortaya koyduğu yaklaşımları, deneyimleri ve geliştirmeyi hedefledikleri temel fikirleri birlikte konuşacağız.
Tarih: 22 Kasım Cumartesi
Yer: Çand Amed Kültür Kongre Merkezi Diyarbakır
Oturum 1: Çocuklar için Onarıcı Adalet Yaklaşımları - 13.30 - 15.00
Tartışmacılar: Ronayî Önen, Ömer Saman
Oturum 2: İyileştirici Anlatılar - 15.30 - 16.30
Tartışmacılar: Hatice Kamer, Murat Bayram
Oturum 3: Genel Değerlendirme - 16.30 - 17.30
“Ji Min Re Çîrokan Nebêje” (Bana Masal Anlatma)
Ruşen Yakut, Gözde Engin ve Eylem Kaya’nın yürüttüğü bu çalışma, Diyarbakır’ın çok kültürlü hafızasını çocuklara kendi anadillerinde aktarabilmek için masalı bir araç olarak kullanıyor. Yazılan hikâyeler ve sahnelemeye dönüştürülen anlatılar, mekân–dil–hafıza bağını onarıcı bir zeminde yeniden kurmayı hedefliyor.
Projenin merkezinde, Suriçi’ndeki Keçiburcu’nun altında yer alan ve bugün ardiye olarak kullanılan kubbeli yapıya dair sözlü bir anlatı bulunur. Bu anlatı, Kurmancî ve Zazakî bir masala dönüştürüldü ve çok dilli sözlü anlatımla uyarlandı. Ardından masal illüstrasyonlarla kitaplaştırılmış ve çocuklarla gösterim yapıldı.
Masalın ilk gösterimi, çocuklarla birlikte gerçekleştirildi. Gösterim, açık havada ve güvenli bir biçimde düzenlendi; etkinliğe yaklaşık 37 çocuk ve 20 Sivil Toplum Temsilcisi ile birlikte 40 yetişkin olmak üzere 73 katılımcı ile gerçekleştirildi.
Kürt İllerinde Çocuklar İçin Kolektif İyileştirme Atölyeleri - Seslerimizi Birleştirme
Siyabend Aslan’ın koordinasyonundaki çalışma, Nusaybin’de yaşayan 12–15 yaş grubu çocukların travmatik deneyimlerle baş etme becerilerini güçlendirmeye odaklandı. İki hafta sonuna yayılan atölyeler, ağır insan hakları ihlallerinin yarattığı duygusal yük karşısında dayanışma ve birlikte iyileşme pratiklerini öne çıkardı.
Katılımcıların, okul rehber öğretmenleri ve Eğitim-Sen'in desteğiyle belirlendiği atölyeler, çocuk dostu ve güvenli bir mekan olarak seçilen bir otelde iki hafta sonu (4 gün) boyunca gerçekleştirildi. Program; tanışma aktiviteleri, duygu ifade etme çalışmaları, empati oyunları, sanat terapisi ve dayanışma etkinliklerini kapsadı.
Özellikle grup çalışmaları, ortak sanat projeleri ve paylaşım çemberleri, çocukların birbirlerinin deneyimlerinden öğrenmelerine ve kolektif bir iyileşme süreci yaşamalarına olanak tanımıdı. Bu yaklaşım, çocukların travmatik deneyimlerle başa çıkma ve kendini ifade etme becerilerinin geliştirilmesinde etkili oldu.
Anadilde Eğitimin İyileştirici Etkisi
Şükran Demir ve Özgür Ünal’ın hazırladığı araştırma, anadilde eğitimin birey ve toplum üzerindeki onarıcı etkilerini görünür kılmayı amaçladı. Kimlik gelişimi, özgüven ve aidiyet duygusu arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışma, Kürtçe eğitim kurumlarının kültürel sürdürücülük açısından oynadığı rolü tartışmaya açıyor.
Alternatif Kürtçe eğitim kurumlarında eğitim gören öğrenciler, bu kurumlarda görev yapmış öğretmenler, veliler ve kuruluş sürecinde yer almış kişilerle görüşmeler gerçekleştirildi (11 eğitimci, 5 öğrenci, 12 veli). Bulgular, anadilde eğitimin hem bireyin bilişsel ve duygusal gelişimini desteklediğini hem de toplumsal hafızanın yeniden inşasına katkı sunduğunu gösterdi. Proje kapsamında hazırlanan rapor bu bulguları içeriyor.
Raporun onarıcı adalet perspektifi bakımından önemi, anadilde eğitime erişimin engellenmesinin bıraktığı tahribatı görünür kılmasıdır. Rapor, toplulukların kendi deneyimlerini tanıma, isimlendirme ve sahiplenme hakkını da güçlendirmiştir. Bu yönüyle rapor hem tanıklık hem de iyileştirici bir hatırlama pratiği olarak anlam kazanmaktadır.
Kürtler Şehirde Podcast
Mehmet Uğur Korkmaz’ın yürüttüğü bu proje, doksanlarda doğmuş Kürt gençlerin büyüme, kimlik keşfi ve güncel hayatla mücadele hikâyelerini aktaran podcast serisinin sürekliliğini merkezine alıyor. Farklı şehirlerde yaşayan gençlerin deneyimleri, anlatı yoluyla ortak bir hafıza alanı kuruyor.
Kayıtlar alındıktan en az iki hafta sonra yayınlanmak üzere katılımcının onayına ve editoryal müdahalesine sunuldu. Katılımcıların talepleri doğrultusunda kimi kısımlar yayınlanmadı, kimi katılımcıların ismi değiştirildi. Bu sayede podcast dinleyiciler ile katılımcılar arasında da bir köprüye dönüştü ve burdan yeni arkadaşlıklar ve ilişkilenmeler kuruldu.
İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Mardin’de olmak üzere toplam 12 kayıt gerçekleştirildi. Bunlardan ikisi katılımcıların talepleri üzerine yayınlanmadı. Kayıtlar mutlaka yüzyüze ve gerçek zamanlı yapıldı. Ortalama 90 dakikalık kayıtlardan 40-50 dakika bandında yayınlar üretildi.
“Bila ew nebînin, ew biçûk in” (Onlar görmesin, daha çok küçükler)
Semiha Yıldız’ın geliştirdiği bu animasyon film projesi, 2015’te Cizre’de yaşanan çatışma sürecinden gerçek bir hikâyeyi ele alarak çocuklarını kaybeden ailelerin acılarını görünür kılmayı hedefiyle bir animasyon filme dönüştürülmesiydi.
Film, savaştan sonra küçük bir çocuğunun izini sürüyor. Kız çocuğunun duvarla kurduğu ilişki, hem bireysel hem de toplumsal bir hafızaya dokunuyor. Ortaya çıkan ürün, gerçek görüntü yerine çizim ve sembollerle ilerleyen bir anlatımı benimseyen kısa metrajlı bir animasyon filmi oldu. Film, onarıcı adalet sistemini duygusal bir zeminde tartışmaya davet ediyor.

Bu etkinlik Adalet İyileştirir projesi kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla Hafıza Merkezi’ne aittir ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.