Hüsnü Öndül
Hakikat Adalet Hafıza Merkezi; Murat Çelikkan tarafından derlenen “Hakikat Komisyonları” adlı kitabı yayımladı. Kitabın başında “sunuş” bölümünde Meltem Aslan’ın harika bir “özet” yazısı var. Hakikat komisyonlarının ne zaman, nerede kurulmaya başlandığını, ne işe yaradıklarını ve hakikati bilme hakkı ile bağlantısını çok güzel anlatmış sunuşta. Kitap 2 bölümden oluşuyor.
Birinci bölüm, “Hakikatin Peşinde:Etkili Bir Hakikat Komisyonu Yaratmanın Bileşenleri” başlığından oluşuyor. Bu başlıktaki belge, BM’nin de bileşenlerinden olan bir projenin ortak ürünü (2013). Çeviri Nazım Dikbaş’a ait. Editör de Ayşe Günaysu.
İkinci bölüm ise “Dünyada Hakikat Komisyonları” başlığını taşıyor. Bu bölümde 11 ülke deneyimleri anlatılıyor. Bu ülkeler Arjantin, Şili, El Salvador, Güney Afrika Cumhuriyeti, Guatemala, Sierra Leone, Doğu Timor, Peru, Fas, Brezilya, Eski Yugoslavya Bölgesi Hakikat Komisyonu olarak sıralanıyor.
“Tarihsel uzlaşma komisyonları” olarak da Amerika Birleşik Devletleri ve İrlanda deneyimlerine yer veriliyor. Bu bölümün Editörleri, Özgür Sevgi Göral, Gamze Hızlı ve Nuri Fırat, Meltem Aslan, Onur Bakıner, Harun Ercan, Nick Glastonburry, Özgür Sevgi Göral, Emrah Gürsel, Bindal Güner, Gamze Hızlı, Melih Kayar, Kerem Uşşaklı ve Tuluğ Ülgen. Tasarım BEK, Baskı Sena Ofset ve kitap Anadolu Kültür Yayınları tarafından yayımlanıyor.
Biz, “Çözüme mecbur ve mahkum olmak” başlıklı yazımızda (30 ekim 2014) 1994-2014 döneminde, silahlı çatışmalarda yaşamlarını yitiren insan sayılarını vermiştik. Toplamda son 20 yılda 20 bin 426 insanı kaybetmişiz. Buradaki sayılara, faili meçhul siyasal cinayetlerde, işkencelerde, yargısız infazlarda yaşamını yitirenler ve gözaltında kaybedilenler dahil değil. Diğer ağır insan hakları ihlalleri de örneğin zorla yerinden edilenler, yakılan ve boşaltılan köy ve mezralar da dahil değil.
Biz bir süredir çözüm sürecine, barışın değerine vurgu yapan yazılar yazmaya çalışıyoruz. Şu andaki eylemsizlik/çatışmasızlık durumunun sürmesi ve çözüm süreci denilen süreçte diyaloğun sürekliliğinin sağlanması gerektiğine işaret etmeye çalışıyoruz. Öte yandan barışı hak temelli olarak kavrıyoruz. Türkiye’nin sisteminin çatışma üreten bir sistem olduğunu tespit ediyoruz. Mesele sadece PKK silahlı hareketinin varlığı değildir. İkinci boyuta dair-insan hakları ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğü ve demokrasi olarak özetlenebilecek boyut- köklü reformların yapılması zorunludur. Buna dikkat çekmeye çalışıyoruz.
Hakikat komisyonları güncel ve acil bir ihtiyaç. Ağır insan hakları ihlalleri yaşandı bu coğrafyada ve yaşanıyor. Tekrarlanmaması için önlemlerin alınması lazım.
Kitaba bir ön söz yazan Geçiş Dönemi Adaleti Uluslararası Merkezi Başkanı David Tolbert, “Bizim ICTJ’deki deneyimimiz gösteriyor ki, ortak değerlerin ve yurttaşlar arasındaki güvenin oluşturulmasında önemli bir etken, çatışma ve baskı mağdurlarının sesinin duyurulması ve şiddetin temel nedenlerinin araştırılması için irade gösterilmesidir. Hakikat komisyonları bu amaca hizmet eder. Hakikat komisyonlarının kapsamları farklılık gösterse de hepsinin ortaklaştığı temel bir gündem var: Mağdurların haysiyetinin tanınması ve insan haklarının gerçekleşmesi için geçmişte yaşanan ihlallerin ardında yatan gerçekleri aramak ve toplumsal değişime katkıda bulunmak.”(s.17)
Hakikat Hafıza Merkezi, yakın tarihlerde zorla kaybetmeler, cezasızlık, zaman aşımı gibi konularda üstün nitelikli bilimsel inceleme ve araştırmalar yapmıştı. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesine ve insan hakları kültürünün oluşmasına önemli katkılar sağlayacak bu çalışmaları ve son çalışmaları olan “Hakikat Komisyonları” kitabını herkese tavsiye ederim.