Gazeteci Gökçer Tahincioğlu’nun kaleme aldığı Çünkü Umurumuzda: 11 Sivil Toplum Başarısı başlıklı bu kitap, Hafıza Merkezi’nin İnsan Hakları Örgütleri ve Savunucularının Korunması ve Güçlendirilmesi programı kapsamında Türkiye’deki hak mücadelesinin kazanımlarını hatırlatmak amacıyla hazırlandı.
Türkiye’de sivil alanın giderek daraldığı ve insan hakları mücadelesinin pek çok zorlukla mücadele ettiği bu günlerde çeşitli hak alanlarından başarı hikâyelerini tanıklarından dinleyelim, mücadele azminin izini sürelim istedik. Her bir deneyim nasıl bir itirazdan cesaret buluyor, kendi yatağında akarken nasıl kendinden daha büyük bir anlama kavuşuyor hatırlamak, hatırlatmak hepimize cesaret verir diye düşündük.
Bu kitabın sınırlılığı içerisinde, alanına öncülük ederek hem insan hakları ve demokrasi mücadelesine katkı sağlamış hem de Türkiyelilerin gündelik yaşamlarına, adalete erişimlerine, insanca bir ortamda yaşayabilmelerine imkân tanımış, hem ulusal hem uluslararası düzeyde kendinden sonraki girişimlere zemin hazırlamış bu deneyimlerden yalnızca on birine yer verebildik. Kitapta hikâyeleri anlatılan İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Savaş Karşıtları Derneği, Bergama Direnişi, Kaos GL Derneği, Cumartesi Anneleri/İnsanları, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, KAMER, TCK Kadın Platformu, Hrant Dink Vakfı, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi sayesinde aslolanın mücadeleye devam etmek olduğunu hatırlamanın önemli olduğunu düşünüyoruz.
İnsan haklarına saygılı, eşit, adil, sömürüden uzak, barış içinde yaşanabilir bir dünya sadece bir ihtimal değil, imkânsız hiç değil. Bu mücadeleye emek verenler böyle bir dünyanın mümkün olabileceğine yönelik inancımızı da güçlendiriyor.
Kitabı okumak için tıklayınız.
“Yakınlarını faili meçhul cinayetlerde kaybedenler, ölüm tehditlerini günlük bir rutin olarak yaşayanlar, işçilerle geceyi gündüz edenler, işkence mağdurlarının yoldaşı olanlar, çocukların biraz daha rahat nefes alması için çevre mücadelesine hayatını adayanlar, toplumsal cinsiyet kalıplarını yıkabilmek için korkuların üzerine yürüyenler, nefret dilini yıkabilmek için nefret diline hedef olmayı göze alanlar…
Bugün biraz olsun güvenceye sahipsek, biraz olsun nefes alabiliyorsak bu insanların ve kurumların emekleri sayesinde.”
— Gökçer Tahincioğlu