İnsan hakları örgütleri ile demokratik kitle kuruluşları, hükümetin ikinci 100 günlük eylem planının “Yeni Bir İnsan Hakları Eylem Planının Hazırlanması’’ alt başlığı kapsamında değerlendirme ve önerilerini sunmak üzere 14 Şubat 2019 tarihinde Ankara’da Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’nda bir çalışma toplantısına davet edilmişlerdir.
Gönderilen davet mektubunda katılımcılara Yaşama Hakkı ve Kötü Muamele, Adil Yargılanma Hakkı, Özgürlük ve Güvenlik Hakkı, İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü olmak üzere dört ana alanda görüş ve önerilerinin beklenildiği belirtilmiştir.
Yürütülmekte bulununan insan hakları politikaları konusundaki ağır tabloya, günbegün artan ve sivil toplumun nefesini kesen basınca / baskılara rağmen, biz aşağıda adı geçen insan hakları örgütleri ile demokratik kitle örgütleri olarak, uzun tartışmalar sonucunda, içinden geçtiğimiz bu zor dönemde eleştiri ve tavsiyelerimizi bildirmek üzere toplantı çağrısına icabet etmeye karar verdik.
Belirtmek isteriz ki insan hakları örgütleri ve demokratik kitle örgütleri gücünü sadece dayandığı kadim insan hakları mücadelesinden, tabanından ve bu mücadelelerin hukuk alanına yansımasının sonucu olan uluslararası hukuk belgelerinden alır. Bu bağlamda toplantıda sayısız insan hakları örgütlerinin kapısına kilit vurulduğunu, yurttaşların keyfi olarak yakalanma, tutuklanma, gözaltına alınma, yargılanma endişesi ile yaşamaya mecbur bırakıldığını, birçok insan hakları savunucusunun demir parmaklıklar ardında olduğunu, kadınlar, çocuklar, LGBTİ+ bireyler, dezavantajlı gruplar, mahpuslarla ilgili hak ihlallerini ve her türden ağır insan hakları ihlallerinin inkâr edildiğini, soruşturma ve kovuşturma makamlarının etkisizleştirildiğini, adalete erişimin imkansızlaştığını belirttik.
Öncelikle, her şeye rağmen uluslararası standartlarda bir insan hakları politikasına ivedilikle geri dönülmesine ve bu yönde siyasi bir irade oluşmasına/gösterilmesine ilişkin ısrarımız olduğunu belirtmek isteriz. Bu toplantıya katılarak dile getirdiğimiz taleplerin takipçisiyiz. İnsan hakları camiası ve Türkiye’de demokrasi ve insan haklarına saygı talebi olan herkes için hayati önemde bulunan bu tavsiyelerin eylem planında yer alıp almayacağının ve önerilerimizin hayata geçirilmesi için siyasi bir irade ortaya konulup konulmayacağının takipçisi olacağız.
Gücünü temsil ettiği mağdurlar, uluslararası insan hakları belgeleri ve Türkiye kamuoyundan yer alan insan hakları ve demokratik kitle örgütleri olarak mücadele ve müzakere çizgimizi her zaman olduğu gibi koruyacak ve savunacağız. Yapılan bahse konu toplantının çalışma gruplarında paylaşılan eleştiri, görüş ve önerilerimizi bir hafta içerisinde yapılacak basın toplantısında kamuoyu ile paylaşacağız.