Hak odaklı çalışmalar yürüten altı örgütten oluşan sivil toplum heyeti, 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerden etkilenen illerde 11-14 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdikleri gözlem ziyaretine ilişkin bir rapor hazırladı.
---
► Raporu okumak için tıklayınız.
Adil Yargılanma Hakkına Erişim Derneği, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, FİSA Çocuk Hakları Merkezi, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi ve Yurttaşlık Derneği temsilcileri ile Kapasite Geliştirme Derneği bağımsız uzmanlarından oluşan sivil toplum heyeti tarafından Adana, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa illerine 11-14 Şubat 2023 tarihlerinde bir gözlem ziyareti gerçekleştirildi.
Depremden etkilenen bölgeye ziyaretler dört grup tarafından eşzamanlı olarak yapıldı. Gözlem ziyaretinin amacı afetlere müdahale, insani yardımlar ve afetin sonuçlarının giderilmesi ile ilgili tüm süreçlere afetten etkilenenlerin ve sivil toplum örgütlerinin etkin katılımının sağlanıp sağlanmadığını ve kamu makamlarının şeffaflığını değerlendirmekti.
6 Şubat günü gerçekleşen depremlerinin ardından ortaya çıkan, on binlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan afet yönetiminin insan hakları perspektifinden değerlendirilmesi amacını taşıyan bu rapor, gözlem heyetinin farklı kaynaklardan edindiği ve teyit ettiği bulgulara dayanıyor. Gözlem heyetinin barınma, bilgiye erişim, sağlık hizmetlerine ve tedaviye erişim, yardım dağıtımında ayrımcılık ve hayatını kaybeden kişilerin kimlik tespiti ile defin süreçleri gibi pek çok konudaki gözlem ve bulgularını içeren raporunun sonunda bir dizi öneri de yer alıyor.
Gözlem heyeti, resmi makamların deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşanan aksaklıklardaki sorumluluklarını kabul etmesi ve yurttaşlardan özür dilemesi gerektiğini, sorumluların hesap verir kılınması, yargı süreçlerinin daha önceki afetler sonrasındaki gibi cezasızlıkla sonuçlanmaması için önlem alınmasının hayatiliğini vurguluyor.
Bundan sonraki sürecin sivil toplumun da dahil edildiği katılımcı bir perspektifle ve şeffaf bir şekilde yönetilmesinin, ihtiyaçların doğru saptanmasının, doğru politikalar oluşturulmasının denge-denetleme bakımından çok önemli olduğunu belirten rapor, depremin yarattığı yıkımın ardından onarım ve yeniden yapılanma sürecinin yerel halk, kurumlar, uzman meslek örgütleri, akademi ve sivil toplum ile işbirliği halinde yürütülmesinin zorunlu olduğunu ortaya koyuyor.