Hafıza Merkezi olarak kurulduğumuz günden itibaren ağır insan haklarıyla ilgili uluslararası standartlarda belgeleme çalışması yürütmenin bu ihlallerle hesaplaşma sürecinin temel taşını oluşturduğuna inanıyoruz. Belgeleme faaliyetlerimiz sırasında temel veri kaynaklarımız olarak hak ihlallerine uğrayanlarla yapılan görüşmeleri, yasal süreçlerde üretilen bilgi ve belgeleri, insan hakları alanında çalışan kurumların raporlarını ve medya taramalarını temel kullanıyoruz. Aynı zamanda yürüttüğümüz tüm projelerde üretilen bilgi ve belgeleri kurumsal arşivimizde belli bir standartta kaydediyoruz.
Bir süredir, belgeleme konusunda oluşan birikimimizi ilgili diğer paydaşların faydalanabileceği bir şekilde paylaşmak üzerine çalışıyoruz. Hak Savunucuları için Belgeleme Video Serisi bu çerçevede, hak savunucularına yönelik bir öğrenme kılavuzu olarak tasarlandı. Her biri 10-15 dakika uzunluğunda olan videolar insan hakları ihlallerinin belgelenmesinin temel ilkelerini, yöntem ve kurallarını, hukuki belgeleme alanının temel bilgilerini içeriyor. Belgeleme faaliyetinin tarihsel bağlamı, saha çalışması, verinin işlenmesi, arşiv kullanımı ve hukuki belgeleme gibi konulara odaklanan bu video serisini hazırlamamızın amacı, konunun paydaşı olan hak savunucularına belgeleme alanına dair temel tartışmalara giriş düzeyinde bir bilgi sunmak.
Video serisinin yanı sıra, belgeleme faaliyetine dair uluslararası pratik ve standartları özetleyen bir de rehber kitabı Türkçe’ye çevirdik. Kurumsal düzeyde ürettiğimiz standartları belirlerken yerel ve uluslararası alanda benzer hedeflerle çalışan kurumları takip ediyoruz. Londra merkezli Every Casualty Worldwide işte tam bu alanda uluslararası standartların oluşturulması, yaygınlaştırılması ve tartışılarak geliştirilmesi konusunda çalışan uzman bir kuruluş. Kurumun Çatışma Kayıplarını Belgeleme Standartları başlıklı çalışması da dünyanın farklı bölgelerindeki uygulayıcılarla tartışarak son halini verdiği bir kitapçık. Belgeleme çalışması konusunda bir rehber oluşturabilecek bu kitapçığın Türkçe çevirisinin bu alanda çalışma yapanlara kaynak oluşturacağını umuyoruz.
İnsan hakları mücadelesini daha etkili ve güçlü devam ettirebilmek için belgeleme çalışmalarının çok önemli olduğuna ve geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu video serisinin ve çeviri kitapçığın buna katkı sunmasını temenni ediyoruz.
Bu bölüm, 20. yüzyılda yaşanan farklı devlet şiddeti biçimleri ve ‘siyasi felaketler’le hesaplaşma çabası olarak belgeleme çalışmalarına odaklanıyor. Tüm bu felaketler sonrasında sağ kalanların yaşadıkları büyük şiddete tanıklık etmesi, belgeleme çalışmalarının ortaya çıkmasındaki temel kaynaklardan biri. Bu nedenle, bu bölümde değinilen tarihsel izleğin belgeleme çalışmasının temel tartışmalarını, kuramsal arka planını, değişen ve dönüşen anlamlarını anlamak için yararlı olacağını düşünüyoruz. Holocaust sonrası ortaya çıkan yeni tanıklık rejimi, Avrupa dışı örnekler ve geçiş dönemi adaleti tartışmaları, bu tartışmalara getirilen eleştiriler ve bu eleştirilerin belgeleme çalışmalarının sınırlarını belirlemedeki etkileri bu bölümde değinilen konuları oluşturuyor. “Hakikat” kavramı çevresinde yapılan tartışmalara ve bu bölümde referans gösterilen temel metinlere Seçilmiş Kaynaklar bölümünde ulaşabilirsiniz.
Bu bölüm belgeleme faaliyetlerinin sivil toplum alanındaki kullanımlarına odaklanıyor. Sivil toplum aktörleri pek çok farklı amaçla belgeleme çalışması gerçekleştiriyor olabilirler. Bu bölümdeki tartışmalar, belgeleme çalışmasının amacına göre belirlenen sınırlarını, bu sınırları belirlemenin belgeleme çalışması için önemini ortaya koymayı hedefliyor. Bu bölümde tartışılan konular arasında bir sınır çizme faaliyeti olarak belgelemenin anlamı yanında belgelemenin temel kuralları, ne şekilde yapılırsa yapılsın ya da hangi sınırlar çizilmiş olursa olsun bir belgeleme çalışmasının toplamayı amaçladığı bilgilere değiniliyor. Temel kurallarla ilgili detaylı bilgiye, sivil toplum alanında yapılan belgeleme çalışması örneklerine ve bu bağlamda yapılan kavramsal ve yöntemsel tartışmalara yönelik metinlere Seçilmiş Kaynaklar bölümünden erişebilirsiniz.
Bu bölüm sözlü kaynaklara dayanarak yapılan belgeleme çalışmasındaki kimi temel metodolojik noktaları ortaya koyuyor. İster sözlü tarih olarak adlandıralım ister etnografya çalışmaları olarak tanımlayalım sözlü yöntemler ve özellikle de hakkı ihlal edilen kişiler veya onların yakınlarıyla görüşmeler yaparak veri toplamak insan hakları alanının temel veri toplama yöntemlerinden biri oldu. Dolayısıyla bu bölümde değinilen noktaların hak ihlallerine dair her tür veri toplama çalışması için yararlı olacağına inanıyoruz. Belgeleme çalışmasına başlamadan önce yapılacak hazırlıklar, çalışmanın yönteminin seçilmesi, görüşme gününde ve sırasında dikkat edilmesi gereken ilkeler bu bölümde değinilen konulardan bazıları. Görüşme teknikleriyle ilgili detaylı bilgiye, sözlü tarih üzerine yapılan yöntemsel tartışmalara ve özellikle de ağır insan hakları ihlalleriyle ilgili belgeleme çalışması yaparken kullanılan temel kaynaklardan sözlü anlatımların önemi ve anlamına dair metinlere Seçilmiş Kaynaklar bölümünde ulaşabilirsiniz.
Özellikle de sivil toplum alanında yapılan belgeleme çalışmalarında toplanan veri türlerinden birkaçına ve bu veri türleriyle yapılan doğrulama işlemine odaklanılan bu bölümde veri türlerini ve doğrulama kriterlerini belirlemenin belgeleme çalışması için önemini vurguluyoruz. Belli bir insan hakkı ihlaliyle ilgili pek çok farklı şekilde belge ve bilgi toplanabilir. Özellikle de geçmiş insan hakları ihllaleriyle ilgili belgeleme çalışması yaparken öncelikli olarak hangi veri tiplerine erişilebileceğini belirlemek gerek. Belgeme faaliyeti yürüten insan hakları örgütleri için farklı kaynaklardan toplanan her türden bilgi doğrulanmaya muhtaçtır. İkinci bölümde sayılan belgeleme çalışmasının olmazsa olmaz bilgilerine ulaşmak için bu bilgilerin doğrulama yöntem ve ilkelerini belirlemek ve bu ilkelerle ilgili şeffaf ve tutarlı olmak çok önemli. Bölümde bahsi geçen veri tasnifi programlarından birkaçını ve doğrulama konusuna dair daha detaylı kaynakları Seçilmiş Kaynaklar bölümünde bulabilirsiniz.
Fiziksel ve dijital arşiv, veritabanı kullanımı ve raporlama kuralları bu bölümün temel konularını oluşturuyor. Farklı kaynaklardan toplanan verilerin sistematik olarak tasnif edilmesi ve kayıt altına alınarak dosyalanması, toplanan verilerin farklı biçimlerde kullanımına, erişimine ve analizine imkan verir. Bu bölümde, somut örneklerle arşiv sistemlerinin nasıl kurulabileceğini anlatmanın bu alanda çalışanlara kendi sistemlerini kurmaları açısından yol göstereceğine inanıyoruz. İnsan hakları örgütlerinin finansal ve teknik kapasiteleri her zaman kendi dijital veri yönetimi programlarını geliştirmeye imkan vermeyebilir. Bu bölümde, hak ihlallerinin belgelenmesi alanında uyarlanabilir programlar geliştiren HURIDOCS’un OpenEvsys programı veri modellemeyi örneklemek için kullanılmıştır. Benzer diğer programlara, bu programları kullanarak verilerini son kullanıcılara ulaştıran kurum örneklerine Seçilmiş Kaynaklar bölümündeki linklerden ulaşabilirsiniz.
Bu bölüm hukuk alanında üretilen bilgi ve belgeleri kayıt altına almanın önemine vurgu yapıyor. Her aşamasında klasörlerce belgenin üretildiği hukuksal süreçler, sadece ceza davalarının sonuçlarını etkilemek üzere değil bu süreçlerin kendilerini ihlaller açısından incelemek ve ihlallerle ilgili hakikati ortaya çıkarmak için de kayıt altına alınması gereken süreçlerdir. Hukuk ve belgelemeyi birlikte düşünmenin adalet ve hakikat kavramlarını ve buna ulaşma yöntemlerini de birlikte düşünmeye fayda sağlamasını umuyoruz. Hukuksal belgelemenin tanımı ve belge türlerinin sayıldığı bu bölüm, bu belgelerin yargının ihlaller karşısındaki genel tutumunu, ihlallere karşı etkili soruşturma yürütülüp yürütülmediğini, cezasızlık ve hesap verilebilirlik sorununu, suçların niteliğini ve özelliklerini ortaya koyma boyutunu analiz ediyor. Hukuk ve belgeleme alanının kesişimine yönelik tartışmaları da içeren metinleri Ek Okumalar bölümünde bulabilirsiniz.
Yasal tanımlar izlenerek yapılan belgeleme çalışmalarına odaklanılan bu bölümde, uluslararası hukuk kavramlarını kullanmanın belgeleme çalışmaları açısından ne gibi avantajları olduğu tartışılıyor. İnsan yaşamına yönelen devlet şiddetinin belgelenmesi için uluslararası hukukun birbiriyle etkileşim halindeki üç ayrı alt dalı olan insan hakları hukuku, ceza hukuku ve insancıl hukukun, kimi zaman örtüşen kavramlarına başvurmanın farklı yasal gereksinimleri ve sonuçları vardır. Hangi kavramın kullanılacağına dair seçim ise, belgeleme çalışmasının amacına ve belgelenen şiddetin niteliğine göre yapılır. Farklı hukuk dallarının kavramlarına başvurmanın anlamı, sınırları ve imkanları bu bölümde değinilen temel konular. Farklı hukuk dalları kapsamında yapılan belgeleme çalışmaları örneklerini Ek Okumalar bölümünde bulabilirsiniz.
Bu bölümde hukuksal belgeleme çalışmasının nasıl yapılabileceği adım adım örneklendirilerek anlatılıyor. Önceki bölümlerde yapılan kavramsal ve yöntemsel tartışmaların uygulama açısından ele alındığı bu bölümün hukuksal belgeleme alanının somutlanması için faydalı olacağını umuyoruz. Hukuksal belgeleme çalışmasına başlamadan önce yapılması gerekenler, belgeleme çalışmasının amacına uygun alan ve terminoloji seçimi, hukuksal belgelerin belirlenmesi ve tasnifi bu bölümde anlatılan konular. Hukuksal belgeleme yapan kurum örneklerine Ek Okumalar bölümündeki linklerden ulaşabilirsiniz.
Türkiye’nin ağır insan hakkı ihlalleri konusunda uzun yıllardır devam eden çok önemlibir mücadele geçmişi var, bu mücadeleyi belgeleme çalışmalarıyla desteklemek, buçalışmaları standartlaştırmak ve işbirliği içinde yürütmek konusunda ise birlikteyürümemiz gereken önemli bir yol var. Belgeleme çalışmaları konusunda bir rehberoluşturabilecek bu kitapçığın Türkçe çevirisinin bu alanda çalışma yapan kurumlarakaynak oluşturacağını umuyoruz.