KUALA LUMPUR Malezya İnsan Hakları Komisyonu Suhakam, Malezya Hükümeti’nin bağımsız bir araştırma yaparak bildirilen bütün zorla kaybettirme vakalarını araştırmasını ve faillerden hesap sormasını istedi.
Suhakam Başkanı Tan Sri Razali İsmail, ağustos ayında düzenlenen Zorla Kaybettirme Kurbanları 2018 Bölgesel Konferansı açış konuşmasında “Malezya’da cezasızlık kültürüne yer yok; ülkede egemen olması gereken hukukun üstünlüğüdür” mesajını verdi.
Tan Sri Razali İsmail’in konuşması komisyon sekreteri Dr. Cheah Swee Neo tarafından okundu.
Malezya’da Protestan papaz Raymond Koh, insan hakları savunucusu Amri Che Mat, Joshua Hilmy ve eşi Ruth Sitepu’nun zorla kaybettirilme vakaları, süregiden Suhakam tahkikatı içinde yer alıyor.
Tahkikatın amacı, bu vakaların zorla kaybettirme mi yoksa ceza hukuku, medeni hukuk veya insan hakları hukukunu hiçe sayan istem-dışı kaybedilme vakaları mı olduğunu saptamak.
Razali, hükümetin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme hükümlerine uymasını da talep etti.
Malezya’nın, Birleşmiş Milletler’in önemli bölgesel ve küresel roller üstlenen sorumlu bir üyesi olarak Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’ye taraf olması gerektiğini, böylece vatandaşlarının özgürlüklerini genişleteceğini, garanti altına alarak gereğince korunmasını sağlayacağını söyleyen Razali, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu hayati öneme sahiptir, çünkü Malezya’da zorla kaybettirilme eylemini devletin desteği, izni ya da sessizliğiyle gerçekleştirmeyi tanımlayan ya da bu suçu düzenleyen herhangi bir kanun ve düzenleme bulunmuyor.
“Böyle olunca da zorla kaybettirilme kurbanlarının aileleri mevcut yasalar bağlamında çözüm için tek bir etkili yol bile bulamamakta.”
Razali, ayrıca bu konuda herhangi bir resmi veri ya da istatistik olmadığını hatırlatarak hükümetten zorla kaybettirilme vaka veya şikâyet sayılarının açıklamasını da talep etti.
Zorla Kaybettirme Kurbanları 2018 Bölgesel Konferansı, Caged (Zorla Kaybettirmeye Karşı Vatandaşlar) adlı STK tarafından 30 Ağustos’ta greçekleşen 2018 Uluslararası Zorla Kaybettirme Kurbanları Günü ile paralel düzenlenmişti.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre zorla kaybettirme vakaları, devlet yetkililerinin (veya devlet icazetiyle bu işi yapan birilerinin) bireyleri sokaktan veya evlerinden alıp bu eylemi inkâr etmesi, sonra da nerede olduğunu açıklamayı reddetmesi ile gerçekleşiyor.
Caged sözcüsü Thomas Fann, yeni seçilen Pakatan Harapan hükümetini, bu sorulara cevap vermekten ve mümkünse kayıp kişilerin serbest bırakılmasından sorumlu tutacaklarını açıkladı.
Fann, kendilerine ulaşmayı denedikleri halde Başbakan ya da İç İşleri Bakanı’ndan vakalarla ilgili bilgi alamadıklarını belirterek sözlerini şöyle bitirdi:
“Hakikatın ortaya çıkacağına yönelik umudumuzu koruyoruz.”
Yazan: Rashvinjeet S Bedi