Ana içeriğe atla
Ana Sayfa
01.10.2024

Çatışma ve İnsan Hakları İhlallerine Yönelik Onarıcı Adalet Yaklaşımları Sempozyumu 15-16 Kasım’da İstanbul’da

<< TÜM HABERLER

Hafıza Merkezi olarak, Adalet İyileştirir projemiz kapsamında 15-16 Kasım 2024’te İstanbul’da “Çatışma ve İnsan Hakları İhlallerine Yönelik Onarıcı Adalet Yaklaşımları: İmkanlar ve Sınırlar” başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenliyoruz.

Bu sempozyumda, onarıcı adaletin ağır insan hakları ihlalleri ve çatışmalara nasıl yanıt verdiği ve bu ihlallerin arkasındaki siyasi ve sosyal dinamikleri dönüştürme potansiyelini ele alacağız. Böylece özel olarak Kürt meselesi ve devam eden ağır insan hakları ihlalleri odağında, onarıcı adaletin ilkeleri ve uygulamalarını tartışmak üzere bir alan açmayı hedefliyoruz. Türkiye'den ve diğer ülkelerden bu alanda çalışan akademisyenleri, psikologları, hukukçuları, eğitmenleri, aktivistleri ve sanatçıları bir araya getirecek olan sempozyum ile mağdurlara destek, sosyal diyalog, hafızalaştırma ve barış inşası alanlarındaki farklı deneyimlere ve yöntemlere dair yeni bir bakış açısı geliştirmeyi umuyoruz.

Tarih: 15-16 Kasım 2024
Yer: Hrant Dink Vakfı, Havak Salonu, Anarad Hığutyun Binası Papa Roncalli Sk. No: 128 Harbiye, 34373 Şişli İstanbul

✍ Kayıt olmak için tıklayın.

🔁 Sempozyum boyunca Türkçe-İngilizce simultane çeviri hizmeti sağlanacaktır.
👩🏻‍💻 Sempozyuma Zoom üzerinden çevrimiçi olarak katılabilirsiniz.
📹 Sempozyum canlı yayınlanmayacak, ancak oturumların video kayıtları etkinlik sonrasında paylaşılacaktır.

1. Gün: 15 Kasım 2024, Cuma


09.30 - 11.00 - Kavramlar ve Yaklaşımlar: Onarıcı Adaletten Ne Anlıyoruz?

Noémi Levy-Aksu, Hafıza Merkezi (Kolaylaştırıcı)
Kerry Clamp, Notthingham Üniversitesi 
Turgut Tarhanlı, İstanbul Bilgi Üniversitesi


- Ara: 11.00 - 11.15 - 


11.15 - 12.45 - Onarıcı Adalet ve Cezalandırıcı Adalet İlişkisi

Emel Ataktürk, Hafıza Merkezi (Kolaylaştırıcı)
İdil Elveriş, Hukuku, Anlaşabiliriz adlı podcastin yapımcısı
Manal Hamdoun Ghandour, Act for the Disappeared (Lübnan)
Berivan Emine Korkut, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
 

- Öğle Arası: 12.45 - 14.00 -  


14.00 - 15.30 - Barış/Barışma ve Onarıcı Adalet

Hazal Özvarış, Gazeteci (Kolaylaştırıcı)

Nesrin Uçarlar, Araştırmacı 
Lina Malagon Diaz, UWE Bristol Üniversitesi 
Yasin Duman, Queen Margaret Üniversitesi


- Ara: 15.30 - 15.45 - 


15.45 - 17.00-Hafıza Sahasına Yeni Yaklaşımlar: “Hafıza ve Gençlik” Projelerinden Örnekler

Zilan Turgut
Özgür Ünal, Şükran Demir
Yasemin Soydan, Xemgîn Yusuf Görücü, Medzan Nakçi
Bêrîvan Saruhan
Berfin Kübra Ceyhan, Ozan Polat

2. Gün: 16 Kasım 2024, Cumartesi


10.30 - 12.00 - Onarıcı Adalet Perspektifinde Çocuklar ve Gençler

Derya Bozarslan, Hafıza Merkezi (Kolaylaştırıcı)
Azad Günderci, Psychology Kurdî
Ajnura Akbas, Savaş Çocukluğu Müzesi (Saraybosna)
Aycan Diril Mercan, Avukat


- Öğle Arası: 12.00 - 13.00 -


13.00 - 14.30 - Onarmak ve Dönüştürmek: Onarıcı Adaletin Farklı Temsilleri

Asena Günal, Anadolu Kültür (Kolaylaştırıcı) 
Fatoş İrwen, Sanatçı
Özcan Alper, Yönetmen
Kardelen Işık, 10 Ekim Dayanışması


- Ara: 14.30 - 14.45 -


14.45 - 16.15 - Yuvarlak Masa: Adalet ve Barış Mücadelesine Onarıcı Adalet Yaklaşımları ne Katar?

Özlem Zıngıl, Hafıza Merkezi (Kolaylaştırıcı) 

 

Neden Onarıcı Adalet?

Onarıcı adalet kavramı, ilk olarak 1997'de Güney Afrika Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu'nun kurulmasıyla geçiş dönemi bağlamlarıyla ilişkilendirildi. O tarihten bu yana, geçiş dönemi adaleti bir yaklaşım olarak Ruanda, Kuzey İrlanda ve Doğu Timor gibi farklı coğrafyalarda çeşitli kurumlar tarafından benimsenirken, onarıcı adalet daha çok ceza adaleti sistemi kapsamında uygulamaya ve tartışılmaya devam edildi.

Geçiş dönemi adaleti ve onarıcı adalet arasındaki temel yaklaşım farkı, odaklandıkları süreçler ve amaçlar üzerinden ortaya çıkar. Geçiş dönemi adaleti, otoriter rejimlerden demokrasiye geçiş süreçlerinde veya çatışma sonrası dönemlerde yaşanan ağır insan hakları ihlalleriyle yüzleşmek için kullanılan bir dizi mekanizma ve ilkeyi ifade eder. Ağırlıkla hakikati ortaya çıkarıcı mekanizmalar (ceza mahkemeleri, hakikat komisyonları) kullanan bir yaklaşımdır. Amaç, belli bir geçmiş dönemle yüzleşerek adaleti tesis etmek ve gelecekte benzer ihlallerin önlenmesi için yapısal değişiklikler sağlamaktır. Onarıcı adalet ise belli bir dönemle sınırlı olmadan suç veya insan hakları ihlallerinin toplumsal ve siyasal köklerini anlamaya çalışarak yarattığı zararların onarılmasına ve mağdurlar, failler ve topluluklar arasında diyalog ve uzlaşmanın sağlanmasına odaklanan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, sadece suçun cezalandırılması yerine, suçun etkilediği tüm taraflar arasında anlamlı ve kalıcı bir çözüm ve barış süreci yaratmayı amaçlar. Cezalandırmadan ziyade mağdurların ihtiyaçlarına odaklanarak iyileşmeyi ve toplumsal ilişkilerin yeniden inşasını hedefler.

Günümüzde onarıcı adalet, mevcut ceza adaleti sistemlerine alternatif veya tamamlayıcı bir model olarak çatışmalara ve ağır insan hakları ihlallerine tanıklık eden toplumlarda onarım ve uzlaşmanın sağlanması için giderek daha fazla gündeme geliyor. Ancak, cezalandırıcı adalet ile onarıcı adaletin birbirleriyle nasıl ilişkilendiği, onarıcı adaletin ağır insan hakları ihlallerine ne ölçüde uygulanabileceği ve barış ile uzlaşmaya nasıl katkıda bulunabileceği gibi konularda ciddi görüş ayrılıkları mevcut.

Türkiye’de Onarıcı Adalet

Türkiye’de onarıcı adalet kavramı, yüzyıldır tanık olunan hak ihlalleri, katliamlar ve adaletsizliklere rağmen ne yazık ki oldukça az biliniyor ve tartışılıyor. Buna karşın cezasızlıkla mücadele, aktivistler, avukatlar, hayatta kalanlar ve mağdur yakınları açısından uzun yıllardır adalet arayışının merkezinde yer alıyor. Geçiş dönemi paradigması da, özellikle 2000’li yılların çeşitli kırılma dönemlerinde ve 2013-2015 yılları arasında Türkiye devleti ile PKK arasında gerçekleşen barış görüşmeleri sırasında akademisyenler ve aktivistler arasında büyük bir ilgi uyandırdı.

Ancak, 2015'in son aylarında barış sürecinin sona ermesi, Kürt illerinde şiddetin yeniden tırmanması ve ülke genelinde hak savunucularına yönelik baskıların artmasıyla birlikte, devletin yapısal bir dönüşüm geçirmesini öneren geçiş dönemi adaleti yaklaşımı gündemdeki yerini kaybetmeye başladı. Öte yandan, sivil alanın giderek daralmasına ve geçiş dönemi adaletinin önerdiği ilke ve mekanizmalar için bir zemin bulunmamasına rağmen, Türkiye’de sivil toplum kuruluşları, taban inisiyatifleri ve bu alanda çalışan akademisyenler, psikologlar, hukukçular, eğitmenler, aktivistler ve sanatçılar hakikat ve adalet taleplerini dile getirmeye, geçmiş insan hakları ihlallerini araştırmaya ve anmaya, hak ihlallerinden ve şiddetten etkilenen mağdurlara ve topluluklara destek sağlamaya devam ediyor.

İşte bu koşullar altında, süreçlere ve toplumsal dinamiklere odaklanan bir yaklaşım olarak onarıcı adaletin, Türkiye bağlamındaki mevcut yapısal ve siyasal koşullar altında sınırlarını ve imkanlarını eleştirel bir bakış açısıyla tartışmanın güçlendirici bir perspektif sunabileceğine inanıyoruz. Bu nedenle, bu sempozyumda Türkiye'den ve diğer ülkelerden bu alanda çalışan akademisyenleri, psikologları, hukukçuları, eğitmenleri, aktivistleri ve sanatçıları bir araya getirerek, onarıcı adaletin Türkiye’deki rolünü tartışmayı ve potansiyelini birlikte keşfetmeyi hedefliyoruz.


AB logo

Bu sempozyum Adalet İyileştirir projesi kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla Hafıza Merkezi’ne aittir ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.