Ana içeriğe atla
Ana Sayfa
02.06.2023

Gözlem Raporu: Cumartesi Anneleri’ne tebliğ edilen bir yasak kararı yok

<< TÜM HABERLER

Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 27 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirdiği 948. hafta buluşmasına yönelik polis müdahalesini insan hakları örgütleri olarak Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) standartlarına riayet ederek gözlemledik ve yaşanan ihlalleri raporladık. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Uluslararası Af Örgütü ile birlikte yürüttüğümüz bu ortak izleme çalışmasını, Galatasaray Meydanı üzerindeki hukuki dayanaktan yoksun abluka kaldırılana kadar her hafta sürdürmeyi planlıyoruz. 

► Gözlem raporunu okumak için tıklayınız.

Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’nün yasak talebi, yasak kararı gibi öne sürüldü

  • Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Galatasaray Meydanı’na çıkışlarının 28. yıldönümü olan 27 Mayıs gününe denk gelen bu buluşmadaki polis varlığı, genel olarak bir önceki haftaya oranla daha azdı. Beyoğlu Kaymakamlığı web sitesini kontrol eden gözlemciler, 11:30 itibariyle herhangi bir yasaklama kararı olmadığını not etti.
  • İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Eren Keskin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekili Musa Piroğlu, İHD İstanbul Şube temsilcisi Leman Yurtsever ve Cüneyt Yılmaz’ın Emir Nevruz Sokak köşesinde bekledikleri görüldü. 
  • BM Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü vesilesiyle 30 Ağustos 2022 tarihinde Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’ndaki mezarlara karanfil bırakıp basın açıklaması yapmak isteyen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın dağılmalarına izin vermeden gözaltına alınmaları emrini veren İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin’in bu haftaki buluşma için görevlendirildiği ve Galatasaray Lisesi önünde beklediği görüldü.
  • 11:59 itibariyle grup henüz bir araya dahi gelmemişken “Dağılın” anonsu yapılmaya başlandı ve  yapılmak istenen eylemin Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklandığı belirtildi. İlk iki anons 11:59’da yapıldı. Bu sırada Keskin, Piroğlu, Yurtsever ve Yılmaz’ın olduğu grubun etrafı aynı anda çevik kuvvet polisleri tarafından çevrilmeye başlandı. Bu gruba kayıp yakınları Besna Tosun, Hanife Yıldız ve aktivist Mehmet Mert Karatağ da dahil oldu. Grubun sivil polisler tarafından takip edildiği tespit edildi. 
  • Cumartesi Anneleri/İnsanları, İHD İstanbul Şube temsilcileri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri, hak savunucuları ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu ikinci bir grup 12:00 itibariyle sanat merkezi önünde görüldü. Karanfiller taşıdığı görülen ikinci grup barikatlar önünde toplandı. İlk grubun etrafını saran “güvenlik çemberi,” ikinci grubu da içine alacak şekilde genişletildi. Üçüncü anons bu sırada yapıldı. “Dağılın” anonsu yapılmasına rağmen grubun dağılması için herhangi bir koridor açılmadı.
  • Basın mensupları ve alandaki gözlemci polis tarafından ilk çemberden uzaklaştırıldı. Polisin basın mensuplarına yönelik geçen hafta gözlemlenen sert tutumunun devam ettiği gözlemlendi. İlk güvenlik çemberi etrafında giderek genişletilen ikinci bir polis hattı oluşturuldu. Gözlemciler ve basın mensupları bu hat dışında tutuldu ve polis tarafından sürekli “Devam et” şeklinde uyarılarak yer değiştirmek zorunda bırakıldı.
  • 12:04 itibariyle gözaltılar başladı. Gözaltılar başlamadan önce grubun gözaltı işlemine herhangi bir şekilde direnmediği gözlemlendi. Gözaltılar yapılırken bir polis amirinin emri üzerine ikinci polis hattı genişletildi. Gazeteci ve gözlemciler, çember içerisine alınan gruptan uzaklaştırılarak meydan karşısındaki dükkanların önünde yaya trafiği için açılan dar koridora itildi. Herhangi bir vatandaş tepkisi olmamasına rağmen sivil giyimli polisler, gazetecileri defalarca “Yaya geçişini kapatma”, “Vatandaş ile münakaşa etme” şeklinde uyardı. Bunun üzerine koridordan geçen sivil giyimli bir kişinin bir gazeteciyi “Yolumu kapatıyorsun. Bırakın bu gazetecilik ayaklarını” şeklinde itham ettiği; bir başka vatandaşın ise görüntü almaya çalışan bir gazeteciye hakaret ettiği duyuldu. Gazeteciler vatandaşlara tepki gösterirken daha önce gazetecileri uyaran sivil giyimli polislerin gülümseyerek tartışmayı izledikleri görüldü.
  • Gözaltına alınanlara sorgu sırasında “27.05.2023 günü Beyoğlu Kaymakamlığı’nın Yasaklama Kararı tarafınıza tebliğ edilerek dağılmanız yönünde tüm uyarılara rağmen gerçekleştirmiş olduğunuz eylem sonucunda 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan yakalandınız” şeklinde soru yöneltildi. Gözaltına alınanlar kendilerine herhangi bir karar tebliğ edilmediğini beyan etti. 
  • Bu gözlem raporunun konusu olan 948. hafta buluşmasının engellenmesine dayanak olarak ise Beyoğlu Kaymakamlığı’nın 22 Mayıs 2023 tarihli yasaklama kararı gösterilmiştir. Bu yasaklama kararı İHD İstanbul Şubesi’ne, avukatlara veya gözaltına alınanlara tebliğ edilmemiş, yalnızca yasaklama kararının var olduğu bilgisi verilmiştir. 948. hafta buluşmasında gözaltına alınanların ifade işlemleri için götürüldüğü Güvenlik Şube’de anılan yasaklama kararı avukatlara gösterilmiştir. Avukatlar kararı incelediklerinde bunun bir yasaklama kararı olmadığını, gösterilen yazının yalnızca Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’nün yasaklama kararı talebi olduğunu görmüşlerdir. Bu talep, Beyoğlu Kaymakamının imzasını taşımamaktadır. Beyoğlu Kaymakamlığı’nın internet sitesinde 22 Mayıs 2023 tarihli bir yasaklama kararı da bulunmamaktadır.

Hukuki durum

Maside Ocak ve Gülseren Yoleri’nin bireysel başvurularını karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018 tarihinde düzenlenen 700. hafta buluşmasının Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasının ve polisin sert müdahalesinin “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali” olduğuna hükmetmişti. O gün gözaltına alınanlar arasında bulunan ve hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan kayıp yakını Maside Ocak’ın ve o gün polis müdahalesine maruz kalan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri’nin bireysel başvurularını değerlendiren AYM, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın “gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması ve kamuoyunda farkındalık yaratılması için oturma eylemi düzenlemek istemesinin demokratik bir toplumda saygı ile karşılanması gerektiği” tespitinde de bulundu. AYM kararlarına rağmen Galatasaray Meydanı halen polis ablukası altında ve Cumartesi İnsanları’nın barışçıl eylemi her hafta polis müdahalesiyle engelleniyor.

► Gözlem raporunu okumak için tıklayınız.