Değerli yazarlar, Hafıza Merkezi olarak takip ettiğimiz sekiz dava dosyasını kaleme aldı.
Gökçer Tahincioğlu’nun derlediği Kayıp Adalet’te, Levent Pişkin, Lice davasını; Murat Uyurkulak, Hrant Dink cinayeti davasını; Burcu Karakaş, 12 Eylül davasını; Karin Karakaşlı, Vartinis katliamı davasını; Gökçer Tahincioğlu, 2006 ilkbaharında Diyarbakır’da öldürülen çocukların davasını; Ali Duran Topuz, Berkin Elvan davasını; Yıldırım Türker, Silopi’de yataklarında uyurken öldürülen iki çocuğun davasını; Kemal Göktaş, JİTEM davalarını yazdı.
Bu kitap, cezasızlık kültürüne karşı yürüttüğümüz hukuk mücadelesinin bir parçası olarak gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu ve İletişim Yayınları’nın ortaklığında yayınlamayı planladığımız iki kitaptan ilki.
Hafıza Merkezi olarak uzun süredir Faili Belli sitesinde dava dosya notları, duruşma raporları, zaman çizelgelerini kullanarak unutturulmak, gözden kaçırılmak, kapatılmak istenilen olayların, dosyaların, davaların belleğini tutuyoruz. Bu zemin üzerinde kurgulanan iki kitapta izleme ve arşivlemeye yönelik mevcut çalışmalarımızı anlama, anlamlandırma ve karşı anlatı oluşturma çabasına taşımak niyetindeyiz.
Kayıp Adalet kitabı farklı yazarların dava dosyalarına ilişkin yazdıkları ile davaların içeriğine odaklanırken, Eylül ayında yayınlanması planlanan ikinci kitapta aynı davalara geride kalanların adalet arayışı ve tanıklıkları merceğinden bakacağız.
Kayıp Adalet’e İletişim Yayınları’ndan ve kitapçılardan ulaşabilirsiniz.
—
“Bu kitap da sadece fikirleri, duruşları veya sadece doğdukları yer ya da kimlik nedeniyle öldürülenleri, öldürenlerin nasıl korunduğunu, onların yakınlarının bütün ömürlerini adadıkları hukuk mücadelesini anlatmıyor. Evrensel bir yasaya dönüşmüş olan cezasızlık kültürünün bu topraklara ekilmiş tohumlarını söküp atmaya çalışanların, o zehirli tohumdan büyük bir orman yaratmak için yaşamlarını mücadeleye adamış insanların yazdığı tarih aynı zamanda anlatılan. Ve bu insanların hikâyelerinin peşine düşenler ve onları insanlara anlatmak isteyenler de mücadelenin bir parçası.”
Gökçer Tahincioğlu
“Hakikat ve adalet üstüne düşünürken anlama çabasına gözümüzün önünde on yıllar boyu cereyan eden olayları resmî yalanların konforuna sığınmadan sorgulamakla başlayabiliriz. Yaşananların hem ihlallerin öznelerine hem de kolektif olarak hepimize, tüm topluma ne yaptığını, geleceğimizi nasıl zehirlediğini görmeye çalışarak…”
Emel Ataktürk Sevimli – Hafıza Merkezi