Hakikat Komisyonları için Sivil Toplum Girişimi kapsamında çeşitli kuruluşların yaptığı belgeleme çalışmalarıyla ilgili toplantılar düzenlemeye devam ediyoruz. Son olarak, 16 Haziran 2012 Cumartesi günü yapılan toplantıda Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi’nden Evren Özer bize çalışmalarını anlattı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi 1990 yılında insan hakları ihlallerini belgelemek ve raporlamak üzere Ankara’da kuruldu. Temellerini Helmut Oberdiek’in attığı merkez 20 yıldır kesintisiz olarak çalışıyor. Merkezin yaptığı belgeleme çalışmaları, temel olarak basın taramasına dayanıyor. Bunun yanı sıra İHD’den ve TİHV’in şubelerinden ve diğer hak örgütlerinden gelen bilgilerle, bilgi edinme hakkının kullanılmasıyla ve mecliste verilen soru önergeleriyle belgeleme çalışması destekleniyor.
Belgelenen ihlaller yedi ayrı başlık altında toplanıyor. Bunlar: Yaşam Hakkı, Kişi Güvenliği, Cezaevleri, İfade Özgürlüğü, Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü, Örgütlenme Özgürlüğü ve son olarak Kürt Sorunu’nu kapsamındaki diğer ihlaller. Kürt sorunu kapsamında olup, ilk altı başlık altında olmayan ihlaller yedinci bir başlık altında toplanıyor. 90’lı yıllarda bu başlık altında köy korucuları ve OHAL’den kaynaklanan ihlaller belgelendi. Özer’in belirttiğine göre, OHAL kaldırılmasıyla bu başlığın altındaki ihlal sayısında ciddi bir düşüş oldu.
Altı başlık altında yaşanan ihlalleri belgeleyen günlük ve yıllık raporlar ortaya çıkıyor.
TİHV’in düzenli yaptığı çalışmalar sonucunda altı başlık altında yaşanan ihlalleri belgeleyen günlük ve yıllık raporlar ortaya çıkıyor. Her gün toplamda 38 gazete, dergi ve haber ajansı taranarak günlük bültenler yazılıyor. [1] Çalışma kapsamında, sabah, akşamüstü ve gece yapılan taramalarla haber havuzu oluşturuluyor ve bu havuzdan günün bültenine girecek haberler seçiliyor. Haberde kişi adlarının, olayın yeri ve zamanının verilip verilmediğine dikkat ediliyor; eksik bilgi olması durumunda vakayı netleştirebilecek kişilerle temasa geçiliyor. Merkez ilk kurulduğunda yapılan ancak bir süre sonra ara verilen aylık raporlamaya bu yıl itibariyle tekrar başlandı. Aylık raporlar 2-3 sayfalık bir bilanço şeklinde hazırlanıyor. Yıllık raporlar ise Merkez’in kurulduğu günden itibaren her yıl yayınlanıyor. TİHV’in yıllık raporlarını günlük raporların bir toplamından öte ülkedeki insan hakları durumunu sergileyen bir envanter olarak düşünülebilir.
Günlük ve yıllık raporların yanısıra yapılan özel raporlamalar kamuou oluşturmada oldukça etkili olabiliyor. Örneğin Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun değişmesinin ikinci yılında hazırlanan rapor kanuni değişikliğin işkence ve kötü muameleyi arttırdığına dair kamuoyu oluşturulmasına katkı sağladı ve meselenin ulusal basında tartışılmasının önünü açtı. Dokümantasyon Merkezi siyasi partiler ve diğer kuruluşlar için de özel raporlama yapabiliyor. Siyasi partiler, konsolosluklar ve öğrenciler insan hakları ihlallerine ilişkin bilgiye ihtiyaç duyduklarında TİHV’e başvuruyorlar. Bu yıl içinde AK Parti iktidarının 10. Yılı nedeniyle AK Parti’nin 10 yıllık insan hakları karnesinin hazırlanması planlar dâhilinde. Hazırlanan raporlar insan hakları ihlallerini belgelemenin yanı sıra iltica başvurularında ve AİHM kararlarında referans olarak gösterilmekte. Hatta bir yerel mahkeme verdiği bir kararda TİHV’in bir raporunu esas aldı.
Hazırlanan günlük raporlar 519 kişinin üye olduğu haber listesine gönderiliyor. Haber listesine üye olmak ve raporlara internet, Facebook ve Twitter sayfalarından ulaşmak mümkün. Bu alanlardaki ziyaretçi istatistikleri yeni medyanın etkin bir biçimde kullanıldığını gösteriyor: İnternet sayfasını günde 40-50 kişi ziyaret ederken, Facebook’ta 3101 ve Twitter’da 5000 takipçi bulunuyor.
Doğal olarak, tüm bu çalışmalar için ciddi bir insan gücü gerekiyor. İlk başlarda 2-3 kişisi çeviri yapmak üzere 7-10 kişinin çalıştığı merkezde 2007’den beri, finansman sıkıntısından dolayı, tek bir kişi çalışıyor. Çalışan sayısının az olması nedeniyle, günlük raporların İngilizce çevirisi dışında pek çeviri yapılamamaya başlandı. Mesela, yıllık rapor en son 2005’te İngilizce’ye tercüme edilebildi. Kısıtlı imkanlar yüzünden daha önceden basılı hale de getirilen yıllık raporlar 2008’den beri basılamadı.
TİHV’in belgeleme çalışmaları hükümetlerin insan hakları politikalarını izlemek açısından önemli bir kaynak sunuyor. 2012’de ihlallerin çarpıcı biçimde arttığını görüyoruz. İstatistiklere göre 2012’de hak ihlallerinde önemli bir artış var. Daha önceki yıllarda bir ayda belgelenen vaka sayısı 200 civarındayken, 2012’de 250’nin üstüne çıktı. Özellikle örgütlenme özgürlüğüne ilişkin ihlallerde ciddi bir artış olduğu söylenebilir.
Belgelenen İnsan Hakları İhlali Vakası (TİHV) | ||
2011 | 2012 | |
Mart | 114 | 218 |
Nisan | 144 | 207 |
Mayıs | 122 | 276 |
Haziran (ilk 15 gün) | 76 | 149 |
İşkenceyi ele alırsak, TİHV’in yaptığı raporlama çalışmaları sayesinde işkence yöntemlerinin nasıl değiştiğini, nerede ve ne amaçla yapıldığını görmek mümkün oluyor. 2000-2005 arasında işkenceyle ilgili vakfa yapılan başvurularda bir azalma görülürken, 2005’ten itibaren TCK’da yapılan değişiklikle beraber tekrar bir artış gözlemlendi. İlginç olan bir şey de 2005 sonrası işkence ve kötü muamele yöntemlerinin değişmiş olması. Başvuruların çoğu artık gözaltında ya da karakolda işkence görenlerden değil, gösteri sırasında cop ya da biber gazına maruz kalanlardan geliyor. Buradan artık işkencenin bilgi almaktan çok topluma korku salmak için kullanılan bir yönteme dönüştüğü söyleniyor.
Evren Özer’e göre bu raporlamalar ne kadar önemli olsa da yabancılaşma etki yaratmaları söz konusu olabilir. Raporlarda özensiz davranılırsa acılar sadece rakamlara indirgenebiliyor ve sadece olayın birincil mağduru dışındaki kişilerin acıları “hesaba katılmıyor.” Bu yüzden vakaların toplumsal etkilerinin de dikkate alınması şart ve bu etkileri ortaya koyacak analizler yapılmalı.
Toplantının sonunda varılan noktada insan hakları kuruluşlarının ortak çalışmasının önemi vurgulandı. Kavramların farklı kullanılmasının önüne geçmek adına ortak bir terminoloji için bir araya gelinmesi iyi bir başlangıç olabilir. Daha ileriki zamanlarda insan hakları kuruluşlarının ellerindeki verilerin bir araya getirilmesi gündeme gelebilir.
TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin bundan sonraki hedefi Helmut Oberdiek ile birlikte 90’lara yönelik bir tarama ve arşivleme çalışması yapmak. Bu kapsamda, basında ve DGM arşivlerinde taramalar yapılması planlanıyor. Bu çalışma sonunda fail-i meçhul kurbanlarının 17 bin iddiasına karşılık gerçek bir rakama ulaşılabilecek.
[1] Akşam, Zaman, Yeni Şafak, Vatan, Star, Sabah, Radikal, Milliyet, Hürriyet, Evrensel, Birgün, Cumhuriyet, Vakit, Fırat Haber Ajansı, Atılım, Yurt, Gündem, Ntvmsnbc.com, Bianet.org, Indymedia.org, Sesonline.net, Gazetem.net, Haber7.com, Yeni Özgür Politika, Libre Haber Ajansı, Halkinsesi.tv, Cnnturk, Alinteri, Kızılbayrak, Taraf, Habertürk, Özgür Radyo.