Hafıza Merkezi olarak, Türkiye’de muhalif seslere yönelen baskının hukuki temelini inceleyen yeni yayınımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz: “Değişen Yasa, Değişmeyen Baskı: 1980’den Bugüne Terörle Mücadele Mevzuatı.”
Değişen Yasa, Değişmeyen Baskı Türkiye’de muhalif seslere yönelen baskının kaynağında yer alan terörle mücadele mevzuatının 1980’den bugüne izini sürüyor. Araştırma, 1991 yılının Nisan ayında yürürlüğe giren Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) hazırlanmasına ve yasalaşmasına giden tarihsel süreci ve siyasi iklimi 12 Eylül askeri darbesini bir milat kabul ederek ele alıyor. “Terörle mücadele mevzuatı” olarak adlandırılan yasaları incelediğimiz bu araştırma, güvenlikçi politikaların ve sivil alana yönelik baskının icra edilmesi için kullanılan hukuki külliyatın diğer bileşenlerini, örneğin Türk Ceza Kanunu’nun 216. ve 301. maddeleri gibi TMK dışında kalan mevzuatı da bu çerçevede değerlendiriyor.
İnsan Hakları Örgüt ve Savunucularının Desteklenmesi programımızın faaliyetleri kapsamında yürütülen bu araştırmadaki amacımız, Türkiye’nin evrensel hukuk değerlerine, insan haklarına ve özgürlüklere saygılı demokratik bir ülke olmasının önündeki en önemli engellerden biri olan “terör” kavramının Türkiye’deki dönüşümünü incelemek, yargı reformlarının ve yasal değişikliklerin uygulamadaki etkisine bakmak ve meselenin tartışmalı boyutlarını örnekler üzerinden sunmak.
► Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.
► Araştırma bulgularını paylaştığımız panelimize Youtube hesabımızdan ulaşabilirsiniz.
Araştırmaya başladığımızda Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) kabul edilme süreci ve bu kanunun eski Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) maddeleriyle olan ilişkisini anlamaya odaklanmıştık. TMK, yeni TCK 2005 yılında yürürlüğe girene kadar yürürlükte olan eski TCK’nin “bölücü nitelikli sosyalizm ve komünizm propagandası” ile “laiklik karşıtı propaganda”yı cezalandırmayı amaçlayan 141., 142. ve 163. maddelerinin kaldırılmasıyla doğacak boşluğu doldurmak üzere kabul edilip yürürlüğe girmişti. Dolayısıyla, yerini aldığı düzenlemeleri anlamadan mevcut sorularımızı cevaplandıramazdık.
Bu bakış açısına uygun olarak önce tarihsel bir izlek çıkarmamız gerektiğini gördük ve TMK’nın nasıl uygulandığını, farklı yargı reformlarınca nasıl şekillendiğini ve hangi pratiklerle sürdürüldüğünü anlamak için dönemsel bir yaklaşım benimsedik. 1980’den bugüne farklı dönemleri ele alan araştırma, her dönemi kendi dinamikleri ve yasal değişiklikleri çerçevesinde ele aldı. Her bölümde, o döneme özgü uygulamaları ve yargısal süreçleri derinlemesine analiz ederek terörle mücadele mevzuatının toplumsal ve hukuki etkilerini daha iyi anlamayı hedefledik.